Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Occupy Emrehan

Emrehan Halıcı kardeşimiz CHP'den istifa etmiş. "Parti meclisine giremediği için küstüğünü" söyleyenler var ama o partisinin "yeterince elektronik olmamasını" gerekçe gösteriyor.
Daha önce Ecevit'in yakınındaydı ve rahmetlinin "herkesin evinde bilgisayar yok ki" sözüne tepki göstermemişti... Gelişerek değişmiş.
Belki de işyerlerinde, hani o patrondan ve müdürden gizli "çet" yapılan, porno film seyredilen, sağa sola cik cik gönderilen (tweet), ya da kedi yavrusu resimleri paylaşılan bilgisayarlara güveniyor, "ilk fırsatta elektronik bir parti kuracağını" söylüyor.
Bu parti "katılımcı bir elektronik parti" olacakmış, kuramazsa da varolan bir partiyi elektroniğe dönüştürecekmiş. Demek ki bunlar iki çeşitmiş, bir "katılımcı elektronik partiler" bir de "katılımsız elektronik partiler"... Hiçbir şey olamayanları da var, ona da örnek CHP.
Ecevit'in sözünü ettiği "evinde ya da işyerinde bilgisayar olmayan vatandaşların" neye nasıl katılacakları da ayrı bir soru işaretidir.
Bu parti solcu olacağına göre, herhalde "bilgisayarla oynayan hali vakti yerinde vatandaşların tatlı su solculuğunu" yansıtacaktır. Hani İstanbul'un paşa köşklerinde halayıklarla dadılarla büyüyüp komünistlik oynamış bir zamanların eski tüfekleri gibi...
Emrehan'ın bu sıkıntısı onun tipik bir Ankaralı olmasından kaynaklanıyor. Gençlerbirliği kadar, Behzat Ç. kadar...
Çünkü, çok zeki bir adam olan, oturduğu yerden bilgi yarışmaları, matematik müsabakaları, satranç şampiyonaları düzenleyen Emrehan'a Ankara gibi yerde başka "meşgale" yok...
İstanbul'da yaşasaydı belki yelken basardı, belki Kanlıca'da yoğurt yerdi, belki uçurtma uçururdu... Politikadan başka bir şey soluyamayan bozkır ortamında, Emrehan Halıcı gibi parlak beyinler harcanıp gidiyorlar, vakit ve ömür tüketiyorlar.
Keşke, elektronik parti kuracağım diye saçmalayacağına, mevcut oy verme sistemini babadan kalma yöntemlerle "sandığa zarf atmaktan" kurtarıp nasıl "elektronik oylamaya" çevirebileceği yönünde kafa yorsa... Ama bunu iktidara proje olarak götürürsen ve uygulamaya geçerlerse onlara çalışmış olursun değil mi, muhalifliğin şanına yakışmaz.
Allah kimseyi işsiz bırakmasın, daha da korkuncu "işlevsiz" bırakmasın!
Hani bir zamanlar çok elektronik takılan bazı gençler, Amerikalı arkadaşlarından ilham alarak Internet üzerinden örgütlenmişlerdi de, "occupy CHP" diye Müslüman mahallesinde salyangoz satarak CHP Genel Merkezi'ni basmışlardı. Kılıçdaroğlu da onları bir güzel sabunlayıp geri göndermişti hani.
Şimdi bendenizin de bu gençlere önerisi, bu kez yeni bir sloganla "occupy Emrehan" diye naralanarak eyleme geçmeleridir.
Lakin, "to occupy" fiilinin birinci değil, ikinci anlamıyla. Yani, "Emrehan'ı işgal edin" değil "Emrehan'ı meşgul edin" anlamında. Adam boşluğa düştü tatlı tatlı saçmalıyor.
Yirmi yıl kadar önce Kavaklıdere'de toplaşır ne güzel müzik yaparlardı, Emrehan Halıcı davul, Gökberk Ergenekon klavye, Meriç Köyatası gitar, bendeniz de misafir dinleyici ve de o arada evdeki içkileri içici.
Biri ona, bütün bunların "geçen yüzyılda kaldığını" söylemeli. Tıpkı geçen yüzyılda kalan Demirel, Ecevit, İnönü, Yılmaz, Çiller falan gibi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA