Postalcı gene Atatürk'ün yazdırdığı Medeni Bilgiler kitabını karıştırmış.
Alıntılar yapmış.
Böylece, o dönemde hükümetin "milli egemenlik temeline dayalı temsili bir hükümet" olduğunu, yani Cumhuriyet Halk Partisi'nin milletin tamamını temsil ettiğini, gene aynı dönemde "basın ve toplantı hürriyetinin" yüzde yüz sağlandığını, halka "geniş bir eleştiri alanı bırakıldığını", eleştiri ve tartışmanın o dönemde "tamamen hür" olduğunu öğrendik. Ay vallahi bilmiyorduk, o dönemi ne kadar yanlış tanımışız! Belki çeşitli muhalefet partileri, ayrıca sendika ve grev hakkı bile vardı da tarihçiler atlamışlar.
Oku bunu demokrat demişsin, okudum onu faşo. Sende daha böyle iplikler varsa salıver de makaraya saralım.