Sevilay Yükselir bacım bize tur bindirmiş, Demokrat Parti'nin başına Aydın Doğan'ın bacanağını hazırladıklarını bildirmiş.
İlhan Kesici'nin kesmeyeceğini yazdık ama "bacanak faktörünü" atlamışız!
Sözkonusu bacanak Namık Kemal Zeybek, eski bir ülkücü.
Üfff... Bugüne kadar politikada başarıdan başarıya koşmuş, müthiş bir isim, büyük bir önder! Tam parti başkanı olacak adam.
Yaşar Okuyan da yanındaymış.
Hani ufukta en küçük, ama en küçük bir CHP-DP koalisyonu ihtimali bulunsa "arslan sosyallere hayırlı olsun" diyeceğiz ama abuk kaçacak.
DP çatısı altında bir yandan "eski İslamcı" Abdüllatif Şener'in, öbür yandan "sert Kemalist" Orhan Pamukoğlu'nun da adları geçiyormuş.
Dün de Ahmet Özal attı kendini ortaya!
Ay vallahi çok merak ediyorum, acaba ipi kim göğüsleyecek? (Kötü gazeteci ağzı yaptım.)
Aydın Doğan ve akıl hocası Zafer Mutlu, gerçekten de son beş aya çok zavallı mevzilerde giriyorlar...
Aydın Bey bu gibi çocukça manevralardan medet umuyor:
Belki Namık Kemal Zeybek, Recep Tayyip Erdoğan'dan "bir miktar" oy çalar (seçmen ampul kafalı ya, belli mi olur?)
Başbakan cahil halkı kandırmıyor mu canım, belki biz de kandırırız!
Zafer Bey de CHP'nin başına hemşerisi ve uzaktan akrabası Kılıçdaroğlu'nu "plase" ettikten sonra, bu partinin İstanbul il başkanlığına da gene Aydın Doğan'ın adamı Nebil İlseven'i getirme derdinde...
Bu kadar mı düştüler? Bu kadar mı "ehemmiyetsiz teferruattan" medet umar hale geldiler?
Zafer Bey... İstanbul il başkanlığına Selahattin Duman'ı getirseniz ne yazar yahu?
AKP'yi kapattıramadınız, Abdullah Gül'ün Çankaya'ya çıkmasını önleyemediniz, darbeyi de yaptıramadınız, şimdi aklınız sıra 2011 seçimlerini mi etkileyeceksiniz?
Zafer Bey'i çok zeki bir adam olarak tanımıştık, "inşaat hırsı" bu kadar mı akıl kararmasına yol açmış?
Hadi Aydın Bey'i boşverin, o bir taşra taciri de, siz ne Ankara dalaverelerinden, ne İstanbul madrabazlıklarının, ne ülke çapında hinoğlu hinliklerin girdaplarından süzülüp geçmiş bir kurttunuz yahu? Yakışıyor mu bu kümede top koşturmak?
DP barajı aşacak, CHP yüzde 30 toplayacak ("kurduğunuz" araştırmacılar öyle diyecekler), üç kuruş maaş verdiğiniz üç beş zavallı da bu yönde yayın yapacak, iş bitecek.
Vah vah... Vah vah...
Bu arada Aydın Bey de hem kamuoyunu, hem iktidarı, hem de çalıştırdığı insanları "sattım satıyorum" diye beş ay daha oyalayacak (korkudan hop oturup hop kalkıyorlar, yazık değil mi onlara?)
Böyle böyle haziran ayını bulacaksınız.
Beş ay daha... Başbakan seçimi mayısa çekerse, dört ay daha...
Sonra? Elde var hüzün...
Sekiz yıllık hüzün yetmedi, dört yıl daha hüzün.
Zafer Bey, onu bunu boşverin de, asıl merak ettiğim konuya gelelim:
Bana hakaret ettiği için eski adamlarınızdan Necati Doğru'nun mahkeme kararıyla tıkır tıkır ödediği dokuz bin üç yüz lirayı siz mi verdiniz, adamcağızın kendi cebinden mi çıktı?
O parayla şerefinize kadeh kaldıracağım da, hanginizin kesesine bereket dileyeceğimi bilemedim.
Adamlarınıza iki küfür daha ettirseniz evin mutfak masrafı da, elektrik parası da, su parası da çıkacak, ha gayret.