Mustafa Sarıgül, parti kurmaktan vazgeçmediğini açıklamış.
Eee, bu durumda Sevilay ve bendeniz ofsayta mı düştük yani?
Hayır, ofsayt yok. Goller geçerlidir.
Çünkü Sayın Sarıgül sürekli bir ileri çıkıp bir geri gelerek ofsaytı bozuyor!
Şimdilik partiyi kuracağını kabul edelim, yarın fikrini değiştirmezse... (Seçime çeyrek kala partisiyle birlikte CHP'ye katılma yoluna giderse, gene iki çift lafımız olur kendisine...) Yani bu iş, Bedrettin Dalan'ın 1991 yılında yaptığı numaraya benzemesin! "Alternatif" ayaklarında ortaya çıkmış, "merkezde demokrat" bir parti kurmuş, sonra "koltuk garantisi" alarak hop diye DYP'ye katılıvermişti... Kendisine umut bağlayan bazı MKYK üyesi hanımların omuzumda ağladıklarını hatırlarım, isim vermeyeyim.
Sarıgül "etlice" bir oy oranı yakalarsa (barajı aşabileceğini hiç sanmıyorum) bunun CHP üzerindeki etkisi ne olacaktır?
Yani, Kılıçdaroğlu, kendisine basında bol keseden yazılan "muhayyel oy patlamasını" kimin üzerinden yapacaktır?
Sarıgül'ün "CHP'yi kırmaktan" başka bir fonksiyonu olabilir mi Türk siyasi hayatında? ("Kesinlikle iktidara gelir" demeyin de sabah sabah ağzımı bozmayayım.)
Sarıgül yüzde 5 alırsa, Kılıçdaroğlu oyları kimden aktaracak da bol keseden savurulan yüzde 30 oranını yakalayacak yahu? ("Yüzde 40 alırım" diyor, ayrıca gülüyoruz.)
"Gayrımemnun AKP seçmeninden" mi? O kadar anlamlı bir kitle var mı o cenahta, seçimin kaderini değiştirecek?
Sayın Sarıgül, "İstanbul sermayesinin Kılıçdaroğlu'nu desteklediğini" söyleyerek İstanbul'un iş çevreleriyle de "papaz olma" yoluna gidiyor... Pek akıllıca değil.
Tabanı nedir yahu bu henüz kurulmamış müthiş partinin?
Bunu politikacılara sorarsan "biz milletin bağrından çıktık" gibi dangalakça bir cevap alırsın, ben bilim adamlarına soruyorum.
Şişli esnafı mı?
Yoksa sorunlarının "kimlik sorunu olmayıp ekonomik sorun olduğu" sanılan Kürtler mi?
"Ecevitçiler" Rahşan Hanım'ın emir ve direktifleri üzerine Kılıçdaroğlu safına geçtiklerine göre?
Önce yetim, şimdi de öksüz kalan DSP takımı arpacı kumrusu gibi düşünmeye başladığına göre? (Baykal'la koltuk pazarlığına hazırlanıyorlardı, o iş de yattı.)
Kim oy verecek yahu bu henüz varolmayan partiye?
Öte yandan, Sarıgül kendince usturuplu bir manevra çevirerek CHP'ye geçmek istedi diyelim, Kılıçdaroğlu onu alır mı? (Telefonlarına bile çıkmıyormuş.)
İlk kurultayda bir yandan Baykal, bir yandan Sarıgül "tehlikesini" mi dert alacak başına? Partinin gizli ve gerçek lideri Önder Sav buna ne der?
Peki bütün bu "atraksiyonların" medya ayağı ne olacaktır?
Amigoların Sarıgül'e bakış ve destekleri ne durumdadır? Aşkları bitti mi, uykuya mı yattı, tarihe mi karıştı?
Her neyse, şenlik başlıyor... Eğlenceli günler göreceğiz çocuklar... Genel seçimi gene kazanamayınca koparacakları fırtınayı da izleyeceğiz.
Bugün pazar ya, geleneğe uyup çiçek böcek yazayım dedim ama çiçeğin ve böceğin siyasi cinsini seçtim.
Başkan Mao'nun "sanki Çin'de düşünce özgürlüğü varmış" gibi yapmak için kullandığı o köylü sloganını hatırlayıp azıcık değiştirirsek:
Hadi bakalım, bin değilse de göstermelik birkaç çiçek açsın, bin değilse de hep aynı külüstür fikir yarışır gibi yapsın.