Zafer'in askerleri, efendilerine yaranmak amacıyla bizlere çatmak için yeni bir yol buldular: Kılıçdaroğlu'nun yükselişinden, daha doğrusu onların marifetiyle şişirilmesinden korktuğumuzu, bu nedenle ona şimdiden karşı çıktığımızı söylüyorlar...
Korkmuyoruz koçlar, korkmuyoruz, yalnızca fazla ciddiye almıyoruz.
Parayı bastırıp yaptırdığınız anketleri de ciddiye alacak değiliz bu arada.
"Malı görelim, sonra konuşalım" diyoruz. Daha ne diyelim?
Fakat ürün bir ucundan kendini göstermiyor değil, reklamcı deyimiyle "teaser" aşamasında kendini belli etti.
Bu arada "Ecevit gibi balon çıkabilir" endişesini de biz dile getirmedik, sizin "küçük patronun" değil de "büyük patronun" yanında çalışanlar dile getirdiler!
Bakınız, umudunuz Kılıçdaroğlu neler demiş? "Hükümetin doğru yaptıklarına doğru diyeceğiz...
Hükümet yaptı diye herşeyi eleştirmek doğru değildir... Türkiye'nin uluslararası sorunlarda bir hakem konumuna gelmiş olması güzel bir şey... Avrupa Birliği, Türkiye açısından çok önemli bir süreç... Bir tarafta Amerika, bir tarafta Avrupa var ama öbür tarafta da Çin, Hindistan ve Rusya gerçeği var. Bu coğrafyaya ekonomik olarak açılmamız lazım... Katı devlet anlayışı Türkiye'nin önünü keser... Bürokrasiye boğulan bir yönetim anlayışı başarılı olamaz... Kürt sorunu Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri..."
Bütün bu sözler ne anlama gelir?
Türkçe'ye tercüme edeyim: "Hükümet başarılıdır" anlamına gelir! İster bir itiraf olsun bu, ister taktik...
Ama bu sizin "Türkiye battı batıyor" şeklindeki yayın politikanıza pek uymadı galiba...
Zarar yok, "dönersiniz" canım.
Ne dersiniz, yoksa bu Kılıçdaroğlu da bir "hükümet yandaşı" mı?
Hani küfür niyetine kullanıyorsunuz ya, hükümetin bazı icraatını beğenmek çok kötü bir şeymiş, hırsızlık, namussuzluk gibi bir şeymiş, öyle diyorsunuz ya, o bakımdan sordum.
Üzülmeyin, Kılıçdaroğlu sizleri rahatlatacak şeyler de söylemiş.
"Türkiye'yi üreten ve ihracat yapan bir ülke konumuna getirmek istiyoruz" demiş.
Yani Türkiye üretmeyen ve ihracat yapmayan bir ülkeymiş.
İktisatçı olmaya gerek yok, birkaç gazetenin ekonomi sayfalarına ara sıra şöyle bir bakan sıradan vatandaş bu sözlere güler. "İçi boş mu" endişesi boşuna dile getirilmedi yani...
Hani bu adam, karşı tarafın Abdüllatif Şener'i gibi çıkmasın da, sonra üzülmeyesiniz!
Vallahi de billahi de bu yazıyı bugün Ankara'da başlayacak ve yarın akşama kadar sürecek olan kavruk bozkır şenliklerinde Kılıçdaroğlu'na kazık olsun diye yazmadım.
Ant verdim ulan, daha nasıl inandırayım?
Bir şey daha söylemiş: "Doğrusu, Batı standartlarında yeni bir anayasa" da demiş...
Bravo. Uygulamayı görelim. Taslağı görelim. Girişimi görelim.
Ergenekon konusunda ne düşündüğünü de duyalım tabii...