Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Geri kalmadı, geri bırakıldı

Eski Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya söyleyince uyandım...
Diyarbakır, 1923 yılında, yani cumhuriyetin hemen başında, Türkiye'nin üçüncü büyük ticaret ve sanayi kentiymiş!
Yok, ikinci Ankara değil, Ankara o zamanlar bir köy irisi...
İkinci olarak İzmir'i sayıyor herhalde ama 1922 yangınından sonra İzmir'de ne ticaret ne de sanayi kalmıştı...
Ticaret yapacak adam mı kalmıştı? Bir kısmı öldürülmüş, bir kısmı kaçmış, kalan da "mübadeleyle" gönderilmişti.
İzmir, bitmişti. Mahvolmuştu. Uzun süre de kendine gelemedi. Ancak otuzlu yıllarda, o da yangın bölgesine yani esas olarak Ermeni mahallesine kurulan "fuar sayesinde" kıpırdanmaya başladı. Fakat eski görkemine, eski canlılığına da hiçbir zaman kavuşamadı. Bugün, ne kadar gelişirse gelişsin, taşradır.
CHP'ye ilk muhalefet bayrağının niçin Ege bölgesinde açıldığını, Serbest Fırka'nın ve onun mirasçısı Demokrat Parti'nin niçin İzmir çevresinde serpilip geliştiğini sanırsınız? Halk, 1930 yılında, Serbest Fırka'nın başkanı Fethi Bey'e "kurtar bizi bu mutemetlerden, kurtar" diye niçin haykırıyordu? Bürokrasi diktası, İzmir'i bitirmekle kalmamış, üzerine bir de lök gibi çökmüştü.
Meğer Diyarbakır da öyleymiş.
Biz Diyarbakır'da hiçbir zaman hiçbir şey olmadığını sanırdık.
Bölgenin yıldızıymış. Cumhuriyet yönetimi tarafından çökertilmiş.
Mardin'de meşrutiyette yılda 130 bin top kumaş işlenirmiş...
Cumhuriyette 3 bine düşmüş!
Çünkü "komşularla sınır ticareti" yasaklanmış.
Öyle ya, Halep'e, Şam'a, Musul'a, Kerkük'e, Bağdat'a mal gönderirken, artık gönderemiyorsun... Çünkü düne kadar senin toprağın olan yerler artık yabancı ülke... (Edirne'nin "sönmesi" ve bir daha kendine gelememesi de bu yüzdendir. Rumeli gidince Edirne de bitmiştir.)
Oralar hem yabancı ülke olmuş, hem de tu kaka... Asla ilgilenilmemesi gereken, sırt çevirilmiş bölgeler. İki binli yıllara kadar dönüp de bakmamacasına...
Sınıra mayın döşüyorlar, kaçakçılık da yapamıyorsun kolay kolay. (Kaçakçılık, "otarşi" yani kendi içine kapanma politikan yüzünden, ithalat yasağından dolayı, o taraftan bu tarafa, Halep'ten Nizip'e, Birecik'e doğru işliyor.)
Malını nerene sokacaksın? İstanbul'a hiç ulaşamıyorsun.
Dokuma tezgâhlarını kapatacaksın.
Köyleri boşaltıyorlar, hayvancılık da ölüyor.
Bu insanlar seksen yıl boyunca aç açına geziyorlar... Her iki çocuktan biri okula bile gidemiyor.
Dayanamayıp isyan edince de canlarına okuyorsun!
Güneydoğu Anadolu'ya "geri kalmış bölge" denir.
Lütfen bu deyimi "İsmet Paşa politikaları yüzünden geri bırakılmış" olarak düzeltiniz.
Sonra da merak ediniz bakalım, CHP Fırat'ın doğusunda niçin yoktur?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA