Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

CHP gene tarih yazar mı?

Hatırlarsanız, 1999 seçimlerinde CHP meclise girememişti. Evet, meclis dışı kalmıştı. Bu, tarihte bir ilkti.
Deniz Baykal bir süre başkanlığı bıraktı, eski Fransız politikacılarından Adolphe Thiers'in "reculer pour mieux sauter" yani "daha iyi zıplamak için geri çekilmek" taktiğini uyguladı, "tahtı" geçici bir süre bir emanetçiye, Altan Öymen'e devretti, ilk fırsatta geri döndü. Öymen de "en sönük ve gereksiz genel başkan" sıfatıyla ayrıca tarihe geçti.
Şimdi Baykal'a gene çok kızanlar ve Kılıçdaroğlu'nu bir umut olarak görenler bu partiyi uyarıyorlar: Gene meclis dışı kalırsınız haa...
Kalmaz.
Kalsa bile Baykal "gene aynı numarayı çeker" ama buna bile gerek kalmaz.
1999 yılında CHP'nin meclis dışı kalmasında "Ecevit faktörü" etken olmuştu, bir de tabii, seçmenin "Apo'yu Ecevit yakaladı" sanması... Olaydan iki ay sonra bu yanılgı Ecevit'e yol, su ve elektrik olarak değil oy olarak geri döndü.
Bugün Baykal'ı bu şekilde zorlayacak kimse yok, en iyimser Sarıgül taraftarları bile "CHP'den yüzde 3 oy götürmekten" sözedebiliyorlar.
Kılıçdaroğlu da, solcu molcu kisvesi altında klasik bir "Ankara bürokratı" olduğunu, genel başkandan fırçayı yiyince hemen pısıp geri basacak sıradan bir politikacıdan başka bir şey olmadığını defalarca kanıtladı. Bir "ikinci adam" bile değil. Hayal kırıklığına uğrayanlar şimdi gazete köşelerinde ağlıyorlar: Biz de seni bir şey sanmıştık...
"Bir şey olmadığını" iki yıl önce yazmıştık ama gözünüzü kin bürüdüğü için görmemiştiniz!
Aslında CHP şu anda "altın devrini" yaşıyor.
Oy oranını, yüzde 21'den yüzde 23'e çıkardı. Bu bir başarıdır ve de kendine elverir.
Çünkü "içi kan ağlaya ağlaya ona oy verecek" zavallı sayısı çok ve Baykal da zaten onlara güveniyor.
Bu "kemik" seçmen dünya yıkılsa CHP'yi bırakmaz.
CHP de böyle böyle ne öldürür, ne umdurur. "MHP'nin birkaç puan önünde olmak" bu parti için olumlu sonuçtur. Meclise girmek ve grup kurmak, Baykal ve adamları için yeterlidir.
Ama siyasi ortama şenlik katmak isterlerse, yapabilecekleri birkaç şey var...
Kılıçdaroğlu ayrılsın ve yeni bir parti kursun sözgelimi: "En Bir Hakiki Öz CHP"...
Kuaför Vili'den ayrılan manikürcü Perihan gibi.
Ya da gitsin Sarıgül'e katılsın ve "doğru yolu buldum" desin.
Bunun üzerine Gürsel Tekin de her zaman yaptığı gibi bana küfür eder.
Fena mı, güleriz.
Aslında CHP, 15 Mayıs 1950 günü kendi kendini feshetmeliydi...
Çünkü 14 Mayıs 1950 günü bu partinin varlık nedeni ortadan kalkmıştı. Ama altmış yıldır ortalıkta "zombi" gibi dolaşıyor.
Ne ki, korku filmi artık komedi filmine dönüşmüş durumda.
Olur böyle şeyler, biz 9 Mart 1971 günü ölüp de otuz dokuz yıldır "tahnitte" yaşayanları da görmedik mi? Üstelik bunlar yazı yazmayı da sürdürdüler.
Hani bugün 12 Mart ya, o bakımdan söyledim.
Neyse, başları sağolsun, acıları var, fazla üstlerine gitmeyelim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA