Meclisi artık asker değil polis koruyacakmış...
Meclis kapısında artık öyle "az önce darbe yapılmış da meclis sarılmış" gibi görüntülere son...
Hayrettir, basının postal yalayıcıları hiç ağızlarını açmadılar. Örneğin, kendini solcu diye satan kart alkolikten sert bir tepki beklerdik...
Eh, asker de memur polis de memur ya, kendisi de eski memur, "aşkından dolayı" belki hoşgörüyle karşılamıştır.
Öte yandan, İçişleri Bakanı "polisin vatandaşa kimlik göstermesi" konusunda ısrarlı.
Eskiden "bu arkadaşı alalım" gibi konuşmalar, sizi durduran kişilerin polis olduklarının yeterli kanıtı sayılırdı. Hele biri ötekine "amirim" diyorsa, belediye zabıtası ya da köpek itlaf ekibi de olsa, say ki polis...
Polis size kimlik göstermek zorunda, sizin de sorma hakkınız ve yetkiniz var.
Hayret, Türkiye "normalleşiyor" galiba.
Şu polis kimlikleri, düşünüyorum da, Amerika'da olduğu gibi bir "badge" haline getirilemez mi?
Öyle ya, diyelim gece karanlığında, onun polis kimliği mi, Kanarya Sevenler Derneği'ne üyelik kartı mı olduğunu nasıl anlayacaksınız bir bakışta?
Hani merhum Dümbüllü İsmail tramvaya binmiş de, bakmış "paso" diyen, "şebeke" diyen indirimli bilet alıyor (eskiden ilk ve orta öğretim kimliğine "paso", üniversite kimliğine "şebeke" denirdi, şimdi ne denir bilmem)... "Paso" demiş...
Tramvay biletçisi şaşırmış, yaşlı başlı adam öğrenci olduğunu öne sürüyor...
Kimliğini sormuş, Dümbüllü de çıkarmış evlenme cüzdanını göstermiş.
Biletçi gülmüş, demiş ki: "Hemşerim, bununla tramvaya binilmez, başka şeye binilir!"
Hani diyorum ki, ayyıldızlı, şöyle parlak, şık bir rozet... Yakaya takılır cinsinden, yani bit kadar değil, en az bir cep telefonu büyüklüğünde... Hemen tanınabilsin...
Onu gösterince akan sular dursun, onu gösteremeyince de polis kimseyi çeviremesin yolundan.
Polise "Amerikan kepi" giydiriyorsunuz da, bu niçin olmasın?
Türkiye normalleşiyor, sıkıntılı, sancılı da olsa...
Hele durun, askerin de politika yapan değil, ülkeyi düşmanlardan koruyan bir örgüt olduğu iyice anlaşılsın...
Sivil iktidarın emrinde olduğu iyice bir kabul edilsin... O sivil hükümet hangi "siyasi renkten" olursa olsun...
Milli Savunma Bakanı'nın Genelkurmay Başkanı'nın "üstü" olduğu iyice bir belirlensin...
Ordunun, hükümet "Kıbrıs'a çık" deyince çıkmak, "çekil" deyince çekilmekle, "Irak'a gir" deyince girmek, "girme" deyince girmemekle yükümlü olduğu bir dank etsin kafalara...
O zaman Türkiye gerçekten "normal" bir ülke olacak. Evlenme cüzdanını öğrenci kimliği diye yutturma dönemi tarihte kalacak.
İktidar sevdasını vatan kurtarma diye, darbe kuyrukçuluğunu solculuk diye yutturma dönemi de...