Tarhan Erdem'i tanırsınız, Türkiye'nin "namuslu" insanlarından biridir.
Bu ülkede gerçekleri dile getirenlere nasıl bir bedel ödetildiğini 2007 seçimleri sırasında sinir krizi geçirmek pahasına görmüş, belki bendenizi azıcık olsun anlamıştı...
Sayın Erdem geçen gün "ses getiren" şeyler söyledi... "Kürt sorununu çözen bir AKP yüzde 50 oy alır" dediği için, hükümetin yeminli düşmanları kendisine gene türlü çeşitli pislikler yapmaya başladılar... Bunlar, gene Erdem'in deyimiyle "kişisel özgürlüklerden yana olanlar ama siyasal özgürlüklerden yana olmayanlar", ya da "AKP dünyanın en doğru şeyini de söylese karşı çıkmak zorunda olduğunu" düşünenler, ya da Ahmet Altan'ın deyimiyle "dans etme ve içki içme özgürlüklerini ancak askeri darbelerle güvence altına alabileceklerini" sananlar.
Erdem başka şeyler de söyledi.
Yeni bir parti kurulacağını ve çok kısa sürede büyüyeceğini ileri sürüyor. Bu parti, "yeni bir sol" safsatasıyla istenen ya da "10 Aralık hareketi" gibi saçmalıklarla ittirilmeye çalışılan gereksiz hayal partisi değil, hem demokrat hem liberal ama hem de laik bir parti. Yani, "İslam'dan arındırılmış bir çeşit yeni AKP"... Daha bir "ağzı burnu düzgün", daha bir "içinde göbeğini kaşıyan ayılar olmayan" bir parti midir bu? Sanırım öyle isteniyor.
Erdem bu kez araştırma falan yapmamış, "temennilerini" dile getirmiş tabii. Ama kesin konuşmuş ve hata etmiş.
Sayın Erdem, ufukta böyle bir parti hakkında en ufak bir ipucu yoktur!
Ne "potansiyel" bir lider var görünürde, ne de onun kadroları... Ne de, ne de, ne de ona oy verecek ve iktidara getirecek büyük ve laik bir kitle...
Toplumda böyle hem laik hem gerçekten demokrat bir "fors" yok. AKP'ye "kerhen" oy verenler o güçte ve o kalabalıkta değiller.
Bu mümkün olsaydı, doksanlı yıllarda korkunç bir hüsranla sonuçlanan Yeni Demokrasi Hareketi azıcık olsun "tutardı"... Alafranga işadamları ve eski solculardan oluşan kadroların umarı olsaydı, o zaman yürürdü bu iş... Şimdi niçin yürüsün?
Sayın Erdem, "yerli kokmayan" herhangi bir partinin bu ülkede gerçekten şansı olabileceğine inanıyor musunuz, yoksa kendinizi mi kandırıyorsunuz?
Belki Sayın Erdem, ömrümüz yetmeyeceği için ikimizin de göremeyeceği uzak günleri kastediyor, bilemem, ben "görünür gelecekten" sözediyorum.
Ama bendenizi, hep yaptığı gibi, "hep eleştirmekle ama yapıcı olmamakla" suçlayacaktır şimdi.
Çünkü Sayın Erdem'in (bu arada başta sevgili Osman Ulagay olmak üzere daha birçok doğru dürüst aydının) temel sorunu ve hatta "dramı" şuradadır:
AKP gerçeğini görüyorlar, kabul ediyorlar, ama kendi yakın çevrelerinden, yani "mahalle baskısından" çekindikleri için "AKP'ye sıcak bakar gibi görünmekten" de öcü gibi korkuyorlar ve bundan fellik fellik kaçınmaya bakıyorlar! "Yar bize yeni bir parti medet" diye kıvranmaları bu yüzden. "Özal'ı aşmak, Erdoğan'ı aşmak" gibi beklentileri bu nedenle.
Gene de Tarhan Bey, umarım sizin bu öngörüleriniz, belediye seçimleri araştırmanıza benzemez!
"AKP yüzde 44 alır" demiştiniz, yüzde 39 almıştı hani...
Kazanmadı mı? Kazandı. Yeni bir parti de kurulmaz mı? Kurulur. Ama mesele "tabela asmak" değil ki...
Yani nasıl olacak, AKP yüzde 50 alacak ama yeni bir parti onu geçecek, yüzde 51 mi çıkaracak? İkisini toplayınca yüzde 101 ediyor yahu...
Ya da AKP önce bu kadar oyu toplayacak, sonra durduk yerde erimeye geçecek. Neden? Seçmen manyak mıdır?