Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Devr-i saadet

Saçmalıklara kılıf uydurmak için Süleyman Demirel'in desteğinden medet umacak kadar gülünç duruma düşenler, yeni bir "argüman" geliştirdiler: 1960 yılında Anayasa Mahkemesi olsaymış darbe de olmazmış!
Yani ne yapacaktı bu mahkeme? Menderes bir anayasa değişikliğine gitmişti de onu mu iptal edecekti? Yoktu böyle bir şey.
Yok canım, herhalde Tahkikat Komisyonu'nu lağvedecekti...
Yani yasamanın işine karışacak, bir meclis komisyonuna müdahale edecekti! Özlenen bu mudur şimdi?
Ama o komisyonu Menderes dağıtmıştı zaten!
26 Mayıs akşamı bunu açıkça söylemişti de... Oku yaydan çıkaran darbeciler artık geri dönemediler.
Ne komik ülkedir bu yahu, Tahkikat Encümeni kurmak yasak, Susurluk Araştırma Komisyonu kurmak serbest!...
Tahkikat Encümeni, "CHP'nin darbe kışkırtıcılığı yapıp yapmadığını" araştırıyordu... Eee, yapmamış mıydı? Bal gibi yapmıştı!
"Üzerinde kafa yormak gerekiyor" dediler bazı meslekdaşlar. Evet, yorunuz. Kafacığınızı yorunuz.
Çünkü bizimki çalışmıyor. Bir Anayasa Mahkemesi'nin 27 Mayıs darbesini nasıl önlemiş olacağını siz bize anlatınız.
Örneğin DP'yi kapatıp, Menderes ve birkaç arkadaşına 1965 yılına kadar siyasi yasak koyarak mı? Dilekçeyi de İnönü verecekti. Bunun adına sizin köyde darbe demiyorlar herhalde...
Adamı asarsan darbe, asmayıp da süründürürsen yumuşak geçiş mi sayılıyor?
Başka nasıl önleyecekti yahu, benim aklım ermiyor. Yoksa erken seçim kararı mı alacaktı, gene yasamanın görevini üstlenip?
Memur maaşlarına zam mı yapacaktı da bürokrasinin Menderes'e duyduğu derin nefreti dindirecekti?
Ben size birkaç şey daha hatırlatayım da kafacığınızı onlara da yorunuz:
Atatürk'ün kurduğu cumhuriyettir, bir anayasa mahkemesi bile olmayan devlet!
Atatürk'ün cumhuriyetinde senato da yoktur.
Gerek olsaydı, Atatürk kurardı onları...
Kusura bakmayınız, bu mantık sizin mantığınızdır.
Atatürk döneminde ordu asla ve asla politikaya da karışamaz.
O dönemde birden fazla parti de yoktur, olanlar ya kapatılmış ya da kendi kendini kapatmaya zorlanmıştır.
İşinize geldiği zaman en Atatürkçü sizsiniz... İşinize geldiği zaman Atatürk'ün aklına bile getirmediği kurumları göklere çıkaran da siz.
Atatürk "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" demişti.
Oysa siz, "egemenlik azıcık kayıtlı ve şartlı olarak milletindir" diyorsunuz!
Atatürk'e ihanet ediyorsunuz.
1961 ve 1980 yıllarında oluşan devlet, Atatürk'ün kurduğu devlet değildir.
Onun "modifiye" ve "rektifiye" edilmiş şeklidir. Bu da yetmedi, şimdi de "konsolide" ediliyor.
Niçin oynadınız Atatürk'ün kurduğu sistemle? Ne hakkınız vardı buna?
Yoruldu mu kafacığınız? Futbola dönün, akşama maç var.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA