Eskiden "kaldırımların yüksekliği medeniyet ölçüsüdür" denirdi. Bu laf bana garip gelirdi. İlk kez bir Avrupa kenti gördüğümde anlamıştım. Onların kaldırımları 10 santimken (yani alçakken), bizimkiler 20 santimden başlayan mini duvarlara benziyordu. Bu durumun birkaç nedeni vardı:
Kaldırımların yüksek yapılmasının bir nedeni, araçların park edilmesini engellemekti.
Bir başka neden, belediyelerin yandaş müteahhitlere sık sık kaldırım ihalesi vermesiydi. Her seferinde kaldırımlar biraz daha yükseliyordu.
"Angry Cops"
Yeni medeniyet ölçümüz ise "santim" değil "derece". Kaç derece? Cevap: 45 derece...
Elinde gaz fişeği atan tüfek olan bir polisin... Onu en az 45 derece eğimle tutarak atış yapması gerekiyor. Medeniyet bunu gerektiriyor. Modern dünyada amaç göstericileri öldürmek veya yaralamak değil. Uzaklaşmaları, dağılmaları hedefleniyor. Bu nedenle de tüfeğin yere kıyasla açısı 45 derece olmalı.
Peki, 45 değil de, mesela 10 derece olursa? O zaman namludan fırlayan gaz fişeği, mermi özelliği de kazanıyor... Yarattığı şiddetli darbe ile göz çıkartıyor, kafa kırıyor, hatta ölüme neden oluyor. (Angry Birds oynamış herkes, bu dediğimi anlar.)
45 derece ve üstü bir açıyla gönderilen fişek ise insana isabet etse bile ciddi bir yaralanmaya yol açmıyor, sadece gaz işlevini görüyor. Türkiye, 10 medeniyet göstergesinin 9'unda Batı'nın gerisinde. Bakalım 45 dereceyi ne zaman yakalayacağız?