Beceri düzeyini bilemem ama kışkırtıcı laflar üretme konusunda, moda âleminin Fazıl Say'ı olmaya soyunan Barbaros Şansal, Başbakan'ın eşi Emine Erdoğan için şöyle demiş Twitter'da:
"Bülent Ersoy atölyemizde giyinirse şekillenebilir ama Emine için freze olsa işe yaramaz..."
Medyada, tahmin edileceği gibi, "Emine Hanıma büyük hakaret" şeklinde sunuldu bu mesaj... Hakikaten de çok ayıp!
Ben buradaki zihniyeti, başka bir açıdan daha ele almak istiyorum:
Fıstık gibi bir genç kadını, mesela bir mankeni herkes giydirir. Azıcık estetik duygusu olan, renk eşleşmeleri yapabilen ve sezonun modasını bilen birisi... O şahane manken vücutlarını giydirirken neredeyse hiç zorlanmaz.
Asıl maharet... Günümüzde ideal kabul edilen ölçülerin dışında kalan... Çok uzun, çok kısa, çok esmer, çok beyaz, çok şişman, çok yaşlı vücutları giydirmekte...
Öte yandan mankenlere; kol, bacak, sırt, bel veya göğüs bölgesini açan, dekolte elbiseler giydirmek de kolay...
Bu konuda asıl zor olan ve bir modacıdan hünerini göstermesini beklediğimiz nokta şu:
Emine Erdoğan gibi tesettürdeki bir kadını giydirebiliyor mu? Yüzü ve elleri haricinde, vücudunun diğer bölgeleri kapalı bir kadını da şık, zarif, alımlı yapabiliyor mu bakalım?
Bir örnek vereyim: Hayrünnisa Gül'ün aksine... Emine Erdoğan belini belli eden giysiler giymez. Elbiseleri omuzlardan aşağıya dümdüz iner.
Beli belli olmayan bir kadını şık göstermek... İşte maharet bu...
Bunu yapabilen modacı alkışı hak eder... Yapamayan ise freze başında çalışmaya layıktır.