Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

AB'ye hötzöt ABD'ye mırın kırın

Washington'dan döndükten sonra kaleme aldığım üç izlenim yazısında, ABD'nin hem yönetim, hem de medya olarak, Gezi Parkı olayları sebebiyle Başbakan Erdoğan'ı eleştirdiğini anlatmıştım.
Daha sonra bu eleştirilere Avrupa da katıldı: Bilhassa Avrupa Parlamentosu'ndan köşeli uyarılar geldi. (Furyaya son olarak Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri dahil oldu.) Tam bu noktada ilginç bir 'dengesizlik' dikkatimi çekti: ABD yönetiminden gelen eleştiriler karşısında Hükümet cenahı kâh sustu, kâh alçak sesli cevaplar verdi... (ABD medyasına karşı ise çok daha ataktı.) Buna karşılık Avrupa'dan gelen eleştirilere yüksek sesle, hatta bağırarak karşılık verildi.
Ayrıca bazı ziyaretler, toplantılar iptal edildi.
Acaba bizimkilerin ABD ve Avrupa önündeki bu tutum farkı nereden kaynaklanıyor?
Bir de Hükümetin, 2004 ruhunu 2005'ten beri durduğu buzluktan çıkarıp çöpe attığını görüyoruz.
Hatırlayalım: Aralık 2004'te Başbakan Erdoğan, AB ile 'tam üyelik' müzakerelerinin başlaması için olağanüstü bir çaba göstermiş ve başarıya ulaşmıştı.
Ancak daha sonra, hem Hükümetin daha ileriye gitme azmini yitirmesi, hem de Almanya ve Fransa'nın çıkardığı zorluklar yüzünden süreç yavaşlamıştı.
Evet, üyelik süreci ağır aksak ilerlemişti ama... Örneğin 2008'de parti kapatılmaya kalkışıldığında, Avrupalılar demokrasi adına, vesayetçilere ve askere karşı AK Parti'yi desteklemişti.
Beş yıl sonra Avrupalılar, tıpatıp aynı demokratik bakış açısıyla Hükümetin, Gezi olaylarını ele alış biçimini eleştiriyor.
Bizimkiler ise buna çok kızıyor.
Savunmadaki bu dengesiz vurgu acaba nereden kaynaklanıyor? Suriye meselesinden mi? Öyle ya Suriye sorunu ABD'siz çözülemez.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA