Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı bir genelge yayınlayarak... "Taş Mektep" adlı filmin öğrencilere tavsiye edilmesini istedi... Taş Mektep... Kayseri Lisesi son sınıfında okuyan 63 öğrencinin... Kurtuluş Savaşı'na katılmasının ve şehit olmasının öyküsünü anlatıyor...
Ben böyle filmlerin çekilmesine de, izlenmesine de karşı değilim. Zaten her ülkede bu tür çalışmalar yapılıyor: Amerikan sinema tarihi böyle filmlerle dolu.
Ancak şöyle bir sorun var: Ben kendimi bildim bileli, bu devlet, savaşmayı ve ölmeyi yücelten filmler tavsiye eder öğrencilere.
Başka türden filmleri ise tavsiye etmez... Arada sırada etse dahi, ölümlü filmlerdeki gibi cihana duyurmaz. "Başka türden filmler" derken hangilerini kastediyorum? Örneğin geceli gündüzlü çalışarak buluş yapmış bilimcilerin... Tıpta, mühendislikte, mimaride ilklere imza atmış yeteneklerin... Cesur ve zekice hamlelerle dev şirketler kurmuş girişimcilerin... Şahane eserler vermiş sanatçıların hayatını anlatan filmler...
Bu devlet, tavsiye ettiği kitap ve filmlerle öğrencilere, "Bir gün şehit olmaya kendini hazırla" mesajını vermiştir hep.
"Bilime veya sanata katkılarda bulunmak için çalış..." dediğini ben hiç duymadım. Dese bile bunu kısık sesle, diğerini ise bağırarak söylüyor.
Bu haberde beni asıl üzen ne oldu biliyor musunuz? Nabi Avcı gibi entelektüel bir bakanın, sıradan bir milliyetçi gibi davranması...
Milli Eğitim'in başına getirilecek herhangi bir Kemalist veya MHP'li tam da bunu yapmaz mı? Bütün bir vesayet dönemi böyle filmlerle geçti... AK Parti başka şeyler gösterir sanmıştık. Hayalperestlik işte...