Rıdvan Dilmen, Alex'e olan hayranlığını defalarca dile getirmiş... Benim de fikirlerinden çok faydalandığım... Üstelik Fenerbahçeli bir futbol yorumcusu...
Ancak duygusal bağlanmalar bazen insanın gerçekleri görmesini engelleyebiliyor. Örnek: M'Gladbach maçı için yaptığı "Değişen bir şey yok" yorumu.
Takım oyununun nasıl da hızlandığını... Orta sahanın güçlendiğini... Kimsenin artık "Alex topu bana atar mı" beklentisinde ya da "Alex nasıl olsa bana atmaz" umutsuzluğunda olmadığını... 'Kaptanağa'nın gönderilmesiyle, özellikle Christian üzerindeki baskının kalktığını... Şirk koşan, fitne sokan kalmadığı için kulakların sadece Aykut Kocaman'a yöneldiğini görmek istemiyor Rıdvan...
"Sorunlar bitti" değil, "takım içi yönetimde engel kalmadı" diyorum. Fenerbahçe bundan sonra nasıl oynayacağını gösterdi. Bunu her maçta yapmak için çok çalışması gerek.
Aykut'un kaybetme korkusunu üstünden atıp atmadığını ise bugünkü Beşiktaş maçında göreceğiz: "İki atarım üstüne yatarım mı" diyecek, yoksa, "Dört atmadan geri çekilmiyoruz" mu?