Yağmur Atsız bazen Türkçe hakkında yazıyor. Star gazetesindeki eleştirilerinin çoğuna katılıyorum. "Rölantiye almak" deyişi hakkındaki dünkü yazısı hariç... Şöyle demiş:
"Fransızca 'relantir' diye bir fiil yok ki partisipi (ortaçı, sıfatfiili) 'rölanti' olsun! Ama 'ralantir' var ve onun partisipi 'ralanti'dir. Ralantir 'yavaşlatmak' demek, 'ralanti' de 'yavaşlatılmış, ağır çekim' oluyor."
Fransızca bilmem. Sözlüğe baktım. Atsız'ın dediği gibi yavaşlatmak anlamında 'ralentir' diye bir kelime var (ama ralantir değil, ralentir; herhalde düzeltir.) 'Relantir' ise yok.
Yağmur Atsız'ın ideolojik yanlışı şurada: Yabancı bir kelimeyi yerlileştirirken, orijinal anlamına ve sesine sadık kalmak zorunda değiliz.
'Ralentir'i alıp "rölanti" yapmışız. Herhalde hem telaffuzu daha kolay olduğu, hem de "ö" harfi Fransızcayı çağrıştırdığı için...
Bu bir hata değil, kendiliğinden meydana gelen bir "Türkçeye uyarlama operasyonu"...
Arapça da dilimizden kurtulmamış. Mesela "muhteşem" Arapçada "utangaç, çekingen, mütevazı, terbiyeli" demek... Biz ise "gösterişli, görkemli, heybetli" anlamında kullanıyoruz diye kabahatli miyiz? Ne münasebet!