Başbakan Erdoğan sekiz ay kadar önce startı vermişti. Çeşitli kuruluşlar yerli otomobil üretimi için raporlar hazırlıyor.
Son olarak "Otomotiv Sanayii Derneği", Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'e raporunu sundu: Tahminlere göre, teşvik ve vergiler hariç, yerli otomobilin maliyeti 20 ile 25 bin lira arasında olacak.
Tabii olay fiyatta bitmiyor. Otomotiv karmaşık bir iş. Girdisi, çıktısı çok fazla. "Ben ürettim, hadi siz de satın alın" demekle olmuyor.
Tasarımı bile başlı başına bir meseledir: Geçenlerde, İstanbul Beşiktaş civarında 1950'lerden kalma "kuyruklu" bir Amerikan otomobili görünce, tasarımda ne kadar büyük bir değişim olduğunu konuşmuştuk.
***
Neyse... Benim asıl önemsediğim nokta başka. Tamam, yerli otomobil üretelim de... Bu araç
hangi tür enerjiyi kullanacak?
Eğer aracın içine
benzinle (veya mazotla) çalışan bir motor konulacaksa...
Bu işe girişmeden önce
üç-beş kere daha düşünün derim.
Çünkü benzin ve mazotla çalışan motorların teknolojik gelişimi bir süre sonra duracak. Artan petrol fiyatı büyük sıkıntı yaratacak.
Dolayısıyla otomotiv sanayisi
"hibrit" ("hybrid") denilen, hem benzinle, hem de elektrikle çalışan
"melez" motorlara yönelecek. (Zaten epeydir uğraşıyorlar.
Doğalgaz ve elektrik ya da başka karışımlar da olabiliyor.) Dünya petrol ve doğalgaz rezervleri azaldıkça... Bunları çıkarmak pahalı hale geldikçe de iyiden iyiye elektrikli otomobillere geçilecek.
***
Peki, bizim yapmak istediğimiz tam olarak nedir? Önce ona karar vermemiz gerek:
Vatandaşa ucuz otomobil mi sunmak istiyoruz? Yoksa hedef, geleceğe yatırım yapmak mı?
Dar gelirlileri
otomobillendirmek için milyarlarca dolar yatırıma gerek yok: Vergileri ve yasaları öyle ayarlarsınız ki... Üstorta sınıf iki-üç yıllık aracını yenisi için satarken... Onların elden çıkardıklarını, altorta sınıf nispeten ucuza satın alır.
Tabii eğer hedef geleceğe yatırımsa...
O zaman izlenmesi gereken strateji değişir:
Gelecek, önce "hibrit" (melez), ardından tam elektrikli otomobillerde...
***
Hatırlıyorum: Yerli otomobil konusu henüz gündemde değildi... Bizim patronla (
Ahmet Çalık) sohbet ederken,
"10 yıl içinde otomobillerin yüzde 15'inin elektrikli olacağı tahmin ediliyor" demişti:
"Trendi yakalayan ülke alıcı değil satıcı olacak." Bence benzinli otomobil üretimi için uğraşmak... Dokunmatik ekranlı cep telefonları icat edilmişken, tuşlulara yatırım yapmaya benziyor. (Bu karşılaştırmayı bir zamanlar
siyah-beyaz ile
renkli TV'ler için yapardık.) Ancak haberleri okuduğumda "hibrit" teknolojisinden söz edildiğini pek göremiyorum.
***
Aslında konu
Haziran 2009'da gündeme gelmişti. Hatta Başbakan
Erdoğan, yurtdışında çalışan
Murat Günak'ın tasarladığı
"Mindset" adlı elektrikli otomobili denemiş ve beğenmiş... Bakan Ergün de hibrit motor üretimi için çalışacaklarını söylemişti.
Bugün ise sanki herkesin aklında geleneksel motorlarla çalışan otomobiller var.
Ve tam da o yüzden,
"O fabrikayı ben kurarım" diyen bir
"babayiğit" çıkmıyor.
Çıkmıyor çünkü başka ülkelerin; kâh
teknoloji (Japonya), kâh
pazar (Hindistan) avantajı sayesinde... Benzinli/mazotlu otomobilleri bizden çok daha ucuza mal edeceklerini biliyorlar.
Özetle: Bence Türkiye otomotivde geleceği düşünmeli. Uzmanların öngördüğü araç tipine (hibrit, elektrikli, hidrojenli, vs.) yatırım yapmalı. Şimdilik pahalı da olsa!