Uzun süredir yazmak istiyorum. Kısmet bugüneymiş...
Özellikle BDP'li siyasetçilerin değişen Türkiye'yi okuyamadıklarını düşünüyorum.
Kürt ulusalcılığının birçok partisi Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. Eski AYM "parti kıran" bir kurumdu.
Kendine, kanunları nesnel bir biçimde uygulamak değil de rejimi korumak gibi bir misyon atfettiği için, İslamcıların da partilerini kapatıp durdu.
Ama Yeni Türkiye atmosferinde artık AYM de normalleşiyor. Hatta tuhaf kararlar alabilen "Başsavcı" dahi değişti.
Lafı getirmek istediğim nokta şu: BDP'liler iyice coştu, Venedik Kriterleri'ne bile aykırı hareket ediyorlar.
Avrupa Konseyi'nin tavsiye ettiği Venedik Kriterleri'ne göre bir parti ancak "şiddeti savunursa, desteklerse, onaylarsa" kapatılıyor.
BDP'liler bunu bile takmıyor. Unutulmaz örnek: 12 Haziran seçimlerinde "gerilla için oy" istediler açık açık.
Yine de Yargı harekete geçmedi. Çünkü herkeste bu işin çözüleceğine dair bir umut vardı. Sıkı milliyetçiler bile uzun süredir susuyorlardı.
Umutların tükendiği şu günlerde, BDP'lilerin hiç olmazsa Venedik Kriterleri'ne uyması gerekiyor.