Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin, özel üniversiteler gibi reklam yaparak, başarılı öğrencileri kendisine çekmeye çalışması, diğer devlet üniversitelerinde ve YÖK'te kaşların çatılmasına yol açmış: "Devlet okulu reklam mı yaparmış" diye homurdanmışlar.
ODTÜ'nün reklamında, bu üniversiteden mezun olup da, kamuoyunun tanıdığı ünlü simalar rol alıyor.
Ben bu reklamdan haberdar olur olmaz şöyle demiştim: Üniversite yönetiminin böyle "liberal" bir girişimde bulunması hoşuma gitti ama okulun hocaları, "uzuneşek oynayan solcu öğrenciler" yetiştirip duruyor.
Reklamda da gördüğümüz gibi, ODTÜ'den, "piyasa ekonomisini döndüren" önemli yöneticiler çıkıyor. Ama çoğu öğrencinin demode bir sol ideolojiyi içselleştirerek mezun olduğunu görüyoruz.
Onları ancak "piyasa" düzeltiyor. Ev bark kurduktan sonra bu işin sosyalistlikle yürümeyeceğini anlıyorlar.
Peki, anlıyorlar da ne oluyor? Çoğu sosyalizmi buzluğa kaldırıp CHP'lileşiyor! Ama nostaljiyi de elden bırakmıyorlar. İnanmayan, Yeni Türkü grubundan Derya Köroğlu'nun reklamda okuduğu manifesto maddesine kulak versin: "Bu ruha bazen idealizm, bazen devrimcilik denir" diyor.
"İdealizmi" anladık da, "devrim" nereden çıktı? "Bilim üretmek" ve "bilim öğretmek" gibi iki temel görevi bulunan bir kurumun, devrimcilikle ne işi olabilir?