Başbakan Erdoğan ve tüm AK Partililer, bu yıl Fenerbahçe şampiyon olduğu için yatıp kalkıp dua etsin. Ya şampiyon Galatasaray olsaydı?
Provokatörlerin bugün cılız kalan sesi, öyle bir durumda 10 kaplan gücüne erişirdi.
Biz şu sıralar devam eden soruşturmaya kısaca "Şike Operasyonu" diyoruz.
Soruşturmanın "flaş" unsurunu, Aziz Yıldırım oluşturduğu için sanki hedefte Fenerbahçe varmış gibi duruyor.
Halbuki soruşturma, "futbolu maniple eden çeteye" yönelik olarak aylar önce başlıyor. Yani bir futbol mafyası söz konusu.
Soruşturma derinleştikçe, bu mafya organizasyonunun bazı kulüp yöneticileriyle ve futbolcularla ilişkisi olduğu belirleniyor.
İşte Aziz Yıldırım başta olmak üzere önemli simaların adı böyle ortaya çıkıyor.

***
Kabaca ifade edersek... "Takım iyi oynuyor ama biz yine de tedbirli olalım" diyen bazı yöneticiler, o futbol mafyasından yararlanmaya çalışıyor.
Velhasıl operasyonun öncelikli hedefi, Fenerbahçe ve yöneticileri değil, futbol mafyası...
Ama tabii mafyacılar havada durmuyor: Kulüp yöneticilerinin şike ve teşvik primi "talepleri" olmasa, o mafya yaşayamaz. (Öte yandan bir de işin "bahis" kısmı var ama şimdilik ona girmeyelim.)
***
Gelelim provokatörlere...
Bakın ne diyorlar: "İktidar, eski Türkiye'nin bayrak dikmediği son kalesi olan 'Üç Büyükler'i, en güçlüsüne taarruz ederek psikolojik bakımdan yıkıyor."
Bu tür lafların "Bugün Dersim'e duble yol yapanlar, yarın o yollardan tank gönderir" diyen, (Başbakan'ın tabiriyle) "namertlerden" farkı yok.
Dünyanın en iyi, en doğru işi dahi yapılsa dahi bunlar bir kulp takar.
Kemal Kılıçdaroğlu döneminin özelliği bu: CHP yandaşı medyacılar (ki asıl ortak noktaları AKP düşmanlığıdır) atmasyon sıkan mitralyözlere dönüştü.
Düşünün ki Başbakanın Fenerbahçeli olduğu bir yerde bunları söylüyorlar...
***
Tesadüfen bu yıl Fenerbahçe ile Trabzon yarıştı. Onlar değil de Galatasaray ile Trabzonspor ya da Beşiktaş ile Bursaspor kapışsaydı... Büyük olasılıkla bugün başka simaların tutuklandığını görecektik.
Faraza şampiyon Galatasaray olsaydı ve sarı kırmızılıların bazı yöneticilerinin futbol mafyasını kullandığı ortaya çıksaydı...
Provokatörlerin neler diyeceklerini tahmin etmek zor değil: "Stat açılışında bazı Galatasaraylılar, Başbakanı yuhalamıştı... Ayrıca kulübün önemli isimlerinde İnan Kıraç'ın, AKP aleyhine çalıştığı biliniyor... İktidar işte bunların öcünü alıyor..."
Niye böyle saçmalıyorlar? Anlatayım...
***
Arap dünyasında isyanlar başladığında, bunlar da umutlanmıştı.
"Sivil dikta" gibi tevil götürmez bir zırvanın peşinden koşturdukları için, Türkiye'de de halkın isyan bayrağını açacağını sanıyorlardı.
Halbuki arkadaşlar 12 Haziran seçimlerde "çapı yüzde 50" olan devasa bir "şeyle" karşılaştı: Böyle bir şeyi "içlerine" sindirmeleri mümkün değildi elbette.
İşte bu çaresiz sancıyla şimdi ne yapacaklarını, ne söyleyeceklerini bilemiyorlar. (Kahretsin ki her gün yorum yazmak durumundalar.)
Baktılar ki bazı Fenerbahçe taraftarları gösteri yaptı, yolları kapattı... Şimdi onları kışkırtmaya çalışıyorlar.
Önümüzdeki günlerde de Trabzonspor ve BJK taraftarlarını gazlamaya kalkışmaları muhtemeldir.
Bunlar, her söylediği yanlış, her beklentisi boş çıkan insanların ruh hali içinde eşiniyorlar.
Ne demiş adam: 'Boş ver, eşiniyorsa tavuktur!'