Cüzdanlı boykotçuluğu bunların kafasına, "Yeşil Sermaye" listeleri yayınlayan 28 Şubat darbecileri soktu.
Hatırlayın: İstanbul'da Bağdat Caddesi, Nişantaşı, Etiler; Ankara'da Tunalı Hilmi Caddesi, GOP; İzmir'de Alsancak ve benzeri semtlerde dolanan laikçi aymazlar, darbecilere hevesle omuz vermişti.
Kazandıkları parayı "şuraya değil de buraya" harcamanın, zevkin ötesinde, siyasi bir tavır olabileceğini keşfetmişti burjuvalar.
Çok da mutlu oldular:
Ne şahaneydi! Parti ve dernek faaliyeti gibi zahmetlere katlanmadan, espressolarını yudumlarken, kredi kartları aracılığıyla, siyaset yapabiliyorlardı.
(Daha çok kadınları kastediyorum; iş sahibi kocaları zaten farkındaydı olayın.)
Askeriye, 28 Şubat sürecinde seçilmişlere karşı elindeki 'soft power'ı kullanırken (propaganda, blöf, sivil maskeli örgütler), burjuvalar da 'hard power' kategorisine giren liralarını cepheye sürdü.
10 yıldan fazla geçti ama... Söz konusu semtlerdeki nezih kafelere uğrarsanız... Bazı kadınların hâlâ o listelere atıf yaptıklarına şahit olursunuz: Yüksek bir siyasi bilincin tezahürüymüşçesine, "Ben o gofretten asla almam şekerim; çünkü yeşil sermaye..." deyip ağızlarına bir parça Godiva marka çikolata atarlar! (Kahkaha efekti.)