Hatırlarsınız: Geçenlerde bir bakan, 'CHP artı TSK eşittir İktidar' formülünün artık bittiğini söylemişti. Ben de Türk Silahlı Kuvvetleri ile ittifak kurmanın, CHP'de iktidarsızlık yarattığını (tek başına hükümet olamama hali) belirtmiştim: Çok partili yaşama geçildiğinden beri reel formül şudur: 'CHP artı TSK eşittir İktidarsızlık'.

***
Tabii TSK ile ittifak kurmak CHP'ye hiç güç vermiyor değil. O ilişkiden bir 'negatif iktidar' çıkıyor.
Bu kavramla neyi kastettiğime geçmeden önce başka bir konuya değinmek istiyorum.
İstanbul Belediye Başkanlığı'na adaylığını koyan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Murat Yetkin'e 'CHP, orduyla yollarını 12 Mart'ta ayırdı' demiş. (Radikal, 7 Temmuz)
Yani Kılıçdaroğlu demek istiyor ki: Ecevit'in bozmasından sonra parti bir daha orduyla ittifaka girmedi.

***
Bu ifade doğru mu?
Maalesef değil!
Gelin eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'in günlüklerine göz atalım:
7 Şubat 2004: Dün akşam Jandarma Genel Komutanı (Şener Eruygur) bana Kara Kuvvetleri Komutanı'nın (Aytaç Yalman), salı günü Onur Öymen ile toplantı yapacağını ve gelmemi istedi. Ben de gelemeyeceğimi söyledim. Ama eve dönünce KKK beni aradı ve muhakkak gelmem gerektiğini anlatınca ben de 'peki' dedim.
17 Şubat 2004: Onur Öymen ile yaptığımız diğer konular ile ilgili sohbet de çok ilginçti. (...) Mehmet Ağar'a işbirliği teklif edilmiş ama o, "Ben tarikatlar ile işbirliği çareleri arıyorum" diyerek bunu kabul etmemiş. Kıbrıs sonrası gündeme gelecek olan Ege sorunları ile ilgili de fikrini aldık. Bize doğrudan, "Bu adamlar (AKP hükümeti) Ege'de de (taviz) vermeye hazırlar ve planlarını bu yol haritasına göre kurmuşlar" dedi.

***
Gördüğümüz gibi CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, hükümete karşı kuvvet komutanlarıyla toplantılar yapıyor.
Bu toplantılara o kadar önem veriliyor ki bir komutan, diğer komutanın da gelmesi için dil döküyor.
Ayrıca, yine Darbe Günlükleri'nden öğrendiğimize göre toplantılarda Onur Öymen, GK Başkanı Org. Hilmi Özkök'ü çekiştiriyor.
Kılıçdaroğlu'na soralım:
CHP ile TSK arasındaki ittifak 1971'de son bulduysa, bu ilişkilere ne ad vereceğiz?
Dikkatinizi çekerim: Onur Öymen, darbeyi engelleyen Hilmi Özkök ile değil, darbe yapmanın yollarını arayanlarla işbirliği yapıyor o dönemde.

***
Bugün ise CHP'nin kraldan fazla kralcı kesilerek, darbeci subayların sivil mahkemede yargılanmasını engellemeye çalıştığını görüyoruz.
Burada işleyen mekanizmaya negatif iktidar diyebiliriz. Ya da veto iktidarı olarak da adlandırabiliriz.
CHP, askeriye ve yargı ile ittifak kurarak veto iktidarını kullanıyor. Her yeniliğe karşı çıkan, eski kafalı dedeler gibi: "Onu yapma, bunu yapma, o doğru değil, bu yanlış."
Veto iktidarı dediğim; oldurmama, yaptırmama, ettirmeme, uygulatmama, kullandırmama iktidarıdır.
Küçümsemeyin, çok önemlidir.
Not: Kılıçdaroğlu partisinin ilişkilerini gözden geçirirken, ittifakı isteyenin sadece CHP olmadığını unutmamalıdır.
Başbakan Erdoğan, CHP Başkanı Baykal'a "Çek elini ordunun üstünden" diyor ya... Bu çağrı, özne ile nesnenin yerleri değiştirilerek de yapılabilir!