Eskiden rakamların hayatımızda fazla yeri yoktu. Ancak ekonominin önem kazanması, döviz fiyatından kredi kartı faizine sürekli olarak rakamlarla haşır neşir olmamız, rakamlara olan aşinalığımızı da artırdı.
Bunun basına ve siyasete yansıması ise rakamları öne sürerek yalan söylemek, uydurmak, abartmak, sallamak oldu.
Son örnek Yeşilay Cemiyeti vasıtasıyla medyaya yansıdı: Efendim 1970'li yıllarda kişi başına yıllık bira tüketimi 1.5 ( bir buçuk ) litreymiş. Bu sayı şimdi 12 litreye çıkmış. Başkan Necati Özfatura, " Eyvah halkımız alkolik oluyor " diye ortalığı velveleye veriyor.
Rakam doğru mu? Yani yuvarlak hesap 35 yılda 1.5 litreden 12 litreye mi çıkmışız? Bilmiyorum ama doğrudur.
Tamam da böyle tantana yapmak haklı bir davranış mı? Bira içimi tehlikeli boyutlara mı vardı?
Şimdi size çeşitli ülkelerden kişi başına yıllık bira tüketimini vereceğim:
2004 verilerine göre dünyada en çok bira Çek Cumhuriyeti'nde içiliyor: Kişi başına yılda 157 litre. Onu 131 litre ile İrlanda takip ediyor. Ardından da Almanya geliyor: 116 litre.
Bizim gibi kişi başına 12 litre bira tüketilen ülkeleri klasmana dahi almıyorlar. Alt sınır 36 litreden başlıyor.
Özetle Türkiye'deki bira tüketiminde hiçbir tehlike söz konusu değil. Rakamlarla hokkabazlık yapanlara kanmayın.