DIYANET İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ya da Milli Savunma Bakanlığı gibi devlet kurumlarının ardından yedinci sırada yer alarak bütçeden pay alan tam 37 kuruluşu sollamış.
Bu arada Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun bir demecine rast geldim. Bardakoğlu, bazı tarikatların ' çarpık kentleşme' sonucu ortaya çıktığını ya da güçlendiğini... Büyük kentte tutunacak bir dal arayan insanların, tarikatlara sarıldığını belirtiyor.
Bu yoruma üç aşağı beş yukarı ben de katılıyorum. Zaten defalarca burada yazdım.
O halde bir noktayı kurcalamak gerek: Devasa bir bütçeye ve eleman kaynağına sahip olan Diyanet İşleri, vatandaşların yukarıda sözünü ettiğimiz taleplerine niye cevap veremiyor?
Laikliği tartışırken bazı okurlarımız, " Elbette devlet, dini kontrol etmeli " diyerek Diyanet'in varlığını olumluyordu. Tamam, dediğiniz gibi olsun ama gördüğünüz gibi o işlevi doğru dürüst yerine getiremediğini bizzat Başkan söylüyor.
Acaba sorun nerede?