Dünyaca ünlü İngiliz futbol dergisi FourFourTwo'nun ( 4-4-2 ) Türkiye baskısında Arsenal'in Fransız oyuncusu Thierry Henry ile yapılmış ilginç bir röportaj yer alıyor.
Ekim sayısındaki söyleşide, muhabir Henry'ye, " Seni hayretler içinde bırakan bir İngiliz alışkanlığı var mı" diye soruyor. Siyahi forvet de şöyle cevap veriyor:
"Ketçap! Ona ketçap, buna ketçap, her şeye ketçap konuluyor İngiltere'de. Yemeğin tadına bakmaya kimse niyetli değil mi burada? Bir arkadaşım var, önüne spagetti bolonez koyuyorsunuz yine ketçap sıkıyor. Hangi yemek gelirse gelsin ketçap sıkıyor. En sonunda dayanamadım ve ona, ' Bu kadar çok seviyorsan dök bir bardağa, kamışla iç. Çekinme yani' dedim... Bir diğer şeyse salçalı sos. Tüm yemeklerin üzerinde var ve tabakta ne olup olmadığını göremiyorsun. Geçenlerde takımdaki çocuklarla konuşurken şöyle dedim: 'Ne yediğinizi biliyor musunuz? Ketçapsız ya da salçasız bir şey yemeyi başarabilir misiniz?"
Thierry Henry aynı tabağa pilav, püre, makarna, et vs. koyup, hepsinin üstüne sos ilave eden kulüp masörüne de çok güldüğünü söylüyor. Ona da "Hiç olmazsa başlangıçlarla, ana yemeği ayrı tabaklara koysana" diyormuş ama masör aldırmıyormuş.
İşadamları ve üst düzey yöneticiler gibi futbolcular da küresel ekonominin parçası. Biraz kendini gösteren oyuncu, dünya futbol piyasasına açılıyor ve bir takımdan diğerine transfer olarak, yıllarca o ülke senin bu ülke benim gezmeye başlıyor.
Tabii her ülke, aynı zamanda uyum sağlanması gereken yeni bir kültür, yeni alışkanlıklar, yeni davranış biçimleri demek.
En büyük zorluklardan birisi de elbette dil. Bir ülkede kendinizi ' yalnız' hissetmemeniz için, oranın dilini az çok bilmek yeterli olmuyor. " Evet, hayır, geldim, gittim " gibi gündelik hayatta sıkça kullanılan kelimeleri bilmek başka... Dilin ve kültürün inceliklerine vakıf olmak başka.
Mesela Thierry Henry, İngilizlerin mizah anlayışını kavramakta da zorluk çektiğini... TV'deki komik dizileri izlerken gülemediğini belirtiyor.
Bu söyleşiyi okuyunca merak ettim: Acaba Türkiye'ye gelen yabancı futbolcular ne durumda? Dil ve kültür farklıkları performanslarını nasıl etkiliyor? Evet, futbolun dili (kurallar vs.) ortak ama morali bozuk bir futbolcunun iyi oynayamadığını da biliyoruz.
Birçok işi el yordamıyla yapan ya da oluruna bırakan kulüpler acaba milyonlarca dolar harcadıkları yabancı futbolcuların kültürümüze daha kolay uyum sağlamaları için gerekli tedbirleri alıyor mu?