Konrad Adenauer Vakfı ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin ortaklaşa düzenlediği gazetecilik seminerinin 20'ncisi Antalya-Kemer'daki Majesty Mirage Park Oteli'nde yapıldı.
Geçen perşembe başlayan seminer, cumartesi günü bitti. Çalışmalar hakkındaki izlenimimi daha sonra yazacağım.
Bu arada ' Alman disiplini' içinde yürüyen seminer yüzünden Türkiye'nin gündeminden biraz uzak kaldım.
Pazar ve pazartesi günleri okuduğum bazı yorumlar ise beni gerçekten şaşırttı.
Halbuki olay gayet açık: 1) Danıştay saldırganı Alparslan Arslan, tek başına hareket eden, kafayı sıyırmış bir tip değil. 2) Bu kişinin fanatik İslamcılarla bir alakası yok. 3) Devletin içinde, kıyısında, köşesinde, yamacında mevzilenmiş; bir yandan kendi avantasının peşinde koşarken, aynı anda da milliyetçi çizgide tetikçilik yapan çete tipi örgütlenmenin bir parçası. 4) Son ipuçları bu yapılanmanın, Susurluk Çetesi'yle de bağlantılı olduğunu gösteriyor. 5) Çete... Birinci hedefi, mevcut Meclis'in cumhurbaşkanını seçmesini engellemek... İkinci hedefi de tek partili hükümete son vermek olan ' milliyetçi-laikçi cephe' adına hareket ediyor. (Tabii başka hedefleri de vardır; şimdilik bu kadarını görmekteyiz.) İğrenç bir kavga ile karşı karşıyayız. Öylesine iğrenç ki bu kişiler ' kendilerinden saydıkları', dolaylı yoldan ya da manevi ' ittifak kurdukları' kesimlere dahi kurşun sıkıyor, bomba atıyor.
Hal böyleyken... Nasıl olur da kanlı baskından hükümet sorumlu tutulur? Nasıl olur da " Amaçları laik cumhuriyeti yıkmaktır " denilir? Nasıl olur da " Protestolar sürmelidir " denilebilir? Gelelim paranın teki yüzüne: Arşive baktım... Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin ' gergin' geçeceğine ilk kez ne zaman değinmişim biliyor musunuz? Sıkı durum: Nisan 2005'te! Benim gibi siyasetle içli dışlı olmayan bir kişi dahi yaklaşan fırtınanın farkındayken, hükümet bu tuzaklara nasıl düşer? Onu da anlamak mümkün değil!
Ve bir korku: Danıştay'a saldıran çete acemice davrandı. Önümüzdeki dönemde daha iyi tasarlanmış, daha sofistike eylemler ( uzaktan kumandalı bomba gibi ) olursa şaşırmayın.