Önce şu satırları okuyun: " Beni işkenceden getirdiler. Ellerim tutmuyor, ayağım tutmuyor, ağzımdan kan fışkırıyordu. Bir bayan sesi duydum. Hemen yanımda. Solcu bir kız. Altı yedi tane sarhoş polis, ırzına geçtiler kızın. Bağırta, bağırta. " Bu sözlerin sahibi kim? 12 Eylül 1980 darbesine giden sürecin 'azılı' ülkücüsü, solcu düşmanı İbrahim Çiftçi. "O olay hiç aklımdan çıkmıyor" diyor Çiftçi.
Kenan Evren tekrar gündeme geldi ya. Bir kere şunu belirtelim: 12 Eylül darbesi olduğunda vatandaşların çoğunluğu rahat bir nefes aldı. Ancak...
Özellikle darbeden sonraki uygulamalarda Kenan Evren'in sorumluluğu vardır.
Darbe yaptın. Peki ama bu arada kanunlar, insan hakları ve hepsinden önemlisi vicdan da mı yürürlükten kalktı?
Mehmet Ali Birand, Hikmet Bila ve Rıdvan Akar'ın ortaklaşa yazdığı "12 Eylül: Türkiye'nin Miladı" adlı kitaptaki verilere bakın: Gözaltında ya da cezaevlerinde 299 kişi öldü. 171 kişinin işkenceyle öldüğü belgelendi. 43 kişi için gözaltında 'intihar ettiği' raporu düzenlendi.
Kenan Evren, İbrahim Çiftçi'yi dahi isyan ettiren bu vahşetin bir numaralı siyasi sorumlusudur. Ama o, vatan kurtaran fedakar gazi edasıyla konuşmaya devam ediyor. Demek ki bize müstahak!