Chester Carlson'ın 100'üncü doğum günü kutlanıyormuş. Kim mi bu Carlson? Fotokopinin mucidi. 1938'de, yani 32 yaşındayken ilk kopyayı makineden çıkarmış.
Carlson fotokopi fikrini ortaya attığında çevresindekiler ne demiş biliyor musunuz? " Chester, ne gerek var böyle bir makineye? Etrafına bir baksana: Yüzlerce sekreter, daktilonun başında belgelerin kopyalarını çıkartıyor. " Fotokopi makinesi için yapılan bu itiraz, bilgisayarlar için de geçerliydi. İlk bilgisayar, apartman dairesi büyüklüğündeydi ve IBM firmasının başkanı bile " Beş tane bilgisayar dünyaya yeter " diyordu.
Bu örnekleri vermemin nedeni şu: Ortalama insanın zihnini, yaşadığı ortam şekillendirir. Belli şartlar içinde düşünür ve davranır. Onların dışına çıkmak pek aklına gelmez.
O nedenle, anket yapıp "Sorunlarınıza ne tür çözümler istiyorsunuz " derseniz... Alacağınız cevaplar sistem dahilinde olur.
Yani 1930'lu yıllarda bir büro şefine bu soruyu sorsaydınız... "Yeteri kadar daktilo ( eskiden düz sekretere 'daktilo' denirdi ) yok. Belgelerin kopyasını çıkarmak için bazen fazla mesai yapıyoruz. Daha fazla sekreter istiyorum" cevabını alırdınız.
Öte yandan yaratıcı fikirleri üretenler, eski sistemi ortadan kaldırıp yeni bir sistem kurarlar. Böylece eskiden sorun olan bir şey, aniden buharlaşır. Tabii ortaya yeni sorunlar çıkar ama o başka bir konu...