Star TV'nin dünkü satışını heyecanla izledik. İhaleye katılan gruplar 'bayrak'larını kaldırarak tekliflerini ortaya koydular. 'Sokaktaki vatandaş' için gerçekten baş döndürücü bir manzaraydı. Düşünsenize: Bayrağın her kalkışı 250 bin dolar anlamına geliyor. Yani 335 milyar lira! Türkiye'de günde bir dolarla geçinmeye çalışan yüz binlerce insan olduğunu göz önüne getirdiğinizde; ne kadar çarpıcı bir rakam! Yani bu parayı ömrü boyunca kazanamayan kitleler var. Bazısının bir yıllık, bazısının 10 yıllık ücreti...
Popülizm yapmak için bunları yazmıyorum. Zenginin malı, züğürdün çenesini yorarmış. O halde gelin çenemizi biraz daha yormaya devam edelim:
***
* Doğan Grubu, Star TV'yi 306 milyon 500 bin dolara satın aldı. Genel kanı fiyatın yüksek olduğu yönünde. Bu tip hesaplarda genellikle verilen paranın 10 yıl içinde geri alınması esas alınır. Yani Star TV'nin yılda 30 milyon dolar civarında ' kâr' etmesi gerekiyor. Türkiye TV reklam pastası şu sıralar 700 milyon dolar kadar ama önümüzdeki yıllarca ciddi biçimde büyümesi bekleniyor.
* Hem AB, hem de CD grubu izleyiciye hitap etmek zorunda olan Kanal D şimdi rahatlayacaktır. TV'ler arasında işbölümü yapabilecekler.
* Asıl ilginci Kanada sermayeli CGS Grubu'nun durumu. Bu grup önceki ihalelerde Süper FM ve Metro FM'i toplam 56 milyon dolar vererek satın almıştı. Yani bir liralık mala, üç beş lira vermişti. Böyle ' agresif' bir tavır gösteren CGS'nin Star TV'yi de almasına kesin gözüyle bakılıyordu. Peki şimdi ne olacak? Fazla fazla ödedikleri radyolar ellerinde mi patlayacak? Bunu soruyoruz, çünkü Türkiye'de radyo ve dergi sahibi olmanın fazla bir anlamı yok. Eğer bir medya grubu kuracaksan esas olan TV ve gazete. Diğer mecralar grubu güçlendirmek, pazar payını büyütmek izin kullanılıyor. O halde CGS ne pahasına olursa olsun Star TV'yi almayarak büyük bir hata mı yaptı?
* Başbakan Erdoğan medyaya yabancı sermayenin girmesini çok arzuluyordu. Çünkü küresel sermaye ile ilişkiler bu sayede daha sıkı hale gelecekti. Bu satışla birlikte hükümetin gol yediğini düşünebiliriz.
* İhalenin bir sonucu da yabancı medya sermayesinin, en azından şimdilik, Türkiye'ye güçlü, etkin bir biçimde girememesi oldu.
* Medyada zaten büyük olan Doğan Grubu daha da büyüdü. Pazar payını genişletti. Böylece sektördeki ' rekabet katsayısı' azalmış oldu. Defalarca yazdık: Kapitalizm rekabete dayanır ama kapitalistler rekabetten hiç hoşlanmazlar. Faaliyet gösterdikleri alanda tekel olmak isterler. Zaten Aydın Doğan da bir söyleşide, " Evet, medyanın dikensiz gül bahçesi olmasını istiyorum " diyerek arzusunu belli etmişti.
* Bu satışla birlikte Star gazetesinin fiyatı ucuzlamış oldu. Star adlı bir TV varken, Star adlı gazeteyi kim ister?
* Star TV'nin kurucusu Cem Uzan bu sonuca herhalde çok bozulmuştur. Çünkü -doğru ya da yanlış, iyi ya da kötü, haklı ya da haksız; onu tartışmıyorum- Uzan'a en çok Doğan Grubu vurmuştu.