Bazı haberler medyada kendine pek az yer bulur. Halbuki başka bir açıdan bakıldığında önemlidirler. İşte bunlardan biri: Anadolu Ajansı'nın haberine göre İkinci Abdülhamit döneminde Portekiz'den getirilen ancak o tarihten sonra bir daha üretilmeyen ' mantar meşesi' ağacı tekrar yetiştiriliyor.
'Mantar meşesi' nin özelliği... Mesela şişelerde tıpa olarak kullandığımız ancak önemsemediğimiz... Hatta argoda ' yalan', ' değersiz', ' yararsız' gibi anlamlar yüklediğimiz 'mantar'ın ana kaynağı olması.
Konuya devam etmeden önce 29 Ağustos 2002'deki bir yazımıza atıfta bulunalım. Bakın işin uzmanı ne demiş: "Şişelerde kullanılan mantar, özel bir tür meşe ağacının kabuğunun iç kısmından elde ediliyor. Şişe mantarı üretimi en çok İspanya ve Poktekiz'de ayrıca İtalya, Fransa, Cezayir, Tunus ve Fas'ta yapılıyor. İthal edilen mantarlar, şarap üreticilerine cins ve kalitesine göre 1000 adedi 50 ila 200 euro'ya satılıyor. Mesela kaliteli şarap üretmek için mutlaka iyi cins mantardan kullanmak gerekiyor. Aksi halde şişe hava alıyor, içindeki sıvı bozuluyor." Türkiye'nin o tarihlerde yılda 30 milyon şişe mantarı ithal ettiği bilgisi de yine o yazıda yer alıyordu.
Peki mantar sadece şarap şişesinde mi kullanılıyor? Elbette değil. Otomotivden uzay çalışmalarına, sağlıktan müziğe özellikle ısı ve ses yalıtımı gereken her alanda mantara ihtiyaç duyuluyor. Ayrıca conta yapılıyor.
İşte bu değerli ağacı İzmir Çevre ve Orman Müdürlüğü'nün Torbalı'daki fidanlığında yetiştirmişler. Şu anda fidan sayısı 30 bin . Bu sayı iki üç yıl içinde bir milyona çıkacak.
Kabuğu kilo başına 200-300 avrodan alıcı bulan mantar meşesini yetiştirmek aslında kolay değil. Ağacın ömrü 200 yıl ama mantar elde etmek için kabuğu soyulduktan ancak 9 yıl sonra tekrar eski haline geliyor. Her seferinde 70 kilo kabuk elde ediliyor. Bir ağaçtan 16 kez ürün alınıyor.
Peki mantarın sırrı nedir? İzmir Çevre ve Orman Müdürü Osman Tatar şöyle anlatıyor: "Mesela bir şişe mantarının içinde 800 milyon kadar hava hücresi var. Bu özelliği sayesinde esnek ve dayanıklı olan mantar yalıtım sağlıyor. Henüz mantarın yerini tutacak bir şey icat edilmedi." Evet, mantar deyip geçiyoruz ama ardında koca bir sanayi, emek, bilgi birikimi yatıyor. Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda kendi mantarını üretecek ve ihraç edecek olması iyi bir haberdir. İnşallah bu girişim Abdülhamit dönemindeki gibi kadük kalmaz!