Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Livaneli'nin sorunu

Zülfü Livaneli dün bir 'açık özür' yazısı kaleme aldı. Diyor ki: "İsim hafızam çok güçlüdür. Uzun yıllar önce okuduğum bir romandaki karakterin adını dahi hatırlarım. Ne var ki yüzleri hatırlayamıyorum. Bu nedenle birçok kişi bana darıldı. Hatta düşman kesilenler oldu. İstemeden de olsa onları kırdığım için özür dilerim." (Vatan, 30 Temmuz)
Livaneli'nin sorununa tehşisi 25 Mart 2005'te (tabii bilmeden) koymuştuk: Yüzleri (suratları) tanıma bilinçsiz bir zihinsel işlevdir! Biz bir kişinin göz rengini, burun şeklini, kaşının üstündeki beni 'bildiğimizi' (hatırladığımızı)... Bu sayede karşılaştığımızda o kişiyi 'tanıdığımızı' sanırız.
Halbuki 'yüz tanımama' diye bir bozukluk var. Bu sendroma sahip kişilerin beyinlerinde genellikle doğuştan gelen bir farklılık oluyor. Görme bozukluğu olmayan bu kişiler, hayatta rast geldikleri yüzleri en ince ayrıntısına kadar tarif edebiliyor... Hatta resmini dahi çizebiliyorlar... Yani algılarında en küçük bir eksik yok... Ancak anne babalarından eşlerine, çocuklarına kadar en yakın kişileri dahi tekrar gördüklerinde tanımayabiliyorlar.
Yani söz konusu olan hafızayla ilgili bir 'unutma' meselesi değil. Buna 'yüze ilişkin parçaları bir araya getirememe sorunu' diyebiliriz.
Dağıstanlı 'süper zeka' Prof. Nahide Camukova'dan söz etmiştim ya... Okuduğu, duyduğu, gördüğü hiçbir şeyi unutmayan bu müthiş kadında da 'yüz tanımama' sendromu vardı.
Zülfü Livaneli'ye koyduğumuz teşhis bu. Tedavisi mümkün mü; işte onu bilemem.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA