Okurlar genellikle tek gazete alır. Bu yüzden diğer yayınlardan olup biteni pek bilmez. Mesela dün Yeni Şafak gazetesinde Ahmet Taşgetiren'in önemli bir yazısı çıktı. Önemliydi çünkü Başbakan Erdoğan'ı eleştiriyordu.
Yeni Şafak gibi hemen her durumda AKP'nin, hükümetin ve Başbakan'ın arkasında duran bir yayında böyle bir yazının yer alması altı çizilecek bir olaydır.
Bakın Taşgetiren 'Gözyaşı ve Öfke' başlıklı uzun yazısının bir yerinde neler diyor:

***
"Tayyip Bey öfkeleniyor ve bu, bir noktadan sonra zaaf gibi telakki edilmeye başlanıyor. İşin ilginç yanı, eğer bir 'düğmeye basma' söz konusu ise onu yapanlar tıpkı bir boks maçında rakip boksörün antrenörünün 'Açılan kaşına çalış' demesi gibi 'Kızdırmaya devam' mantığıyla hareket ediyorlar.
Bence Tayyip Bey'in bir karikatür için tazminat davası açması şık değil. İsterse kazandığı parayı bir hayır kurumuna versin, o dava şık değil. O dava, sembolik bir nitelik kazanıyor çünkü, 'karikatüre bile tahammül edememenin göstergesi' gibi sunuluyor, algılanıyor.
Bence Tayyip Bey'in TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı'nın eleştirileri karşısında 'Benimle uğraşacağına Özdemir Sabancı'nın katilini koruyanlarla uğraş' çağrısı yapması şık değil.
Bence Tayyip Bey'in Denktaş'a torunlarının aldığı Rum pasaportunu hatırlatması şık değil.
Bence Tayyip Bey'in, çiftçilere 'Yok öyle 25 kuruşa simit' diye çıkışması hoş değil."

***
Taşgetiren'in bu haklı sözlerine bir ek yapayım: Beğenseniz de, beğenmeseniz de, sevseniz de sevmeseniz de Erdoğan, Türkiye'nin başbakanıdır. Avrupa Birliği'nden Kıbrıs'a, İncirlik Üssü'nden Irak'a bir sürü sorunla ilgilenmesi gerekirken... Karikatürcülere dava açması, alınganlık yapıp babalanması yanlıştır.
'Bayrak olayı' Türkiye'deki 'içe kapanma' yanlısı milliyetçi damarı güçlendirdi, hükümetin elini ise zayıflattı. Başbakan kedileri köpekleri bırakıp provokasyon kokan bu meseleyle ilgilenmeli! Halk Erdoğan'a kızıp ateşlenmesi için değil, yangını söndürmesi için oy verdi.