Milliyet gazetesinin eski yayın yönetmenlerinden Doğan Heper, beyin kanaması geçirdiği için hastaneye kaldırılmış. Geçmiş olsun! Hakkında bir iki kelime etmek isterim.
Doğan Heper hayatımda gördüğüm en iyi 'idareci'lerden biridir. 1995 yılında, gazetenin çalkantılı günlerinde, 'geçici olarak' yönetime getirildiği dönemi hatırlıyorum. Bir iki hafta içinde belirsizliğe son vermiş, herkesin nispeten huzur içinde 'işine bakmasını' sağlamıştı.
İdeolojik-siyasi çizgisini beğenmeyenler çıkabilir ki ben de onlardanım. Çağdaş 'lider yönetici' anlayışına sahip olmadığını öne sürenler olabilir ki ben de öyle düşünüyorum. Evet, Doğan bey 'atılımcı, cesur, yaratıcı' değildi. Ancak 'işleri yoluna koyma' konusunda üstün bir becerisi vardı.
Bir kere her soruya cevap verirdi. Bu cevap genellikle olumsuz olurdu. Özellikle de para harcanmasını gerektiren önerileri reddederdi. Ancak hemen hemen hiçbir konuyu muallakta bırakmazdı. 'Evet' ya da 'hayır' derdi. Böylece insan önünü görür, ne yapacağını, ne yapmayacağını bilirdi.
Doğan Heper'in bir başka önemli özelliği daha vardı: Kapısı her zaman açıktı. İsteyen herkes odasına girip derdini anlatabilirdi.
İyi yönetici, iyi idarecinin niteliklerine 'vizyon', 'liderlik', 'yaratıcılık' gibi özellikler ekleyebilen kişidir. Milliyet'in yeni yayın yönetmeni Sedat Ergin'in performansını ben bu ölçütlere dayanarak değerlendireceğim.
Doğan Heper'e acil şifalar, Sedat Ergin'e başarılar!