Dün Kutlukhan Perker uğradı. Perker çalışmalarını ABD'de sürdüren bir çizerimiz. Karikatürleri ve ilüstrasyonları New York Times, Wall Street Journal, Mad gibi dünyaca ünlü yayınlarda yer alıyor. Türkiye'de çalıştığı kuruluşlar arasında Yeni Binyıl, Sabah ve Vatan gazetelerini sayabiliriz.
Perker çizgilerini tanıtan kaliteli bir broşür verdi. Sayfalarını şöyle bir çevirdim. Ve aşağıda gördüğünüz ilüstrasyonu görünce kahkahayı patlattım. Altında 'When men cook' yazan bu ilüstrasyon, tecrübesiz bir erkeğin yemek pişirmeye kalkıştığında başına gelenleri özetliyordu.
Bu ilüstrasyon bana son yıllarda reklam alanında öne çıkan bir temayı hatırlattı. Billbordlarda, dergilerde ve TV'de şöyle bir görüntü karşımıza çıkıyor: 40 yaşlarında, kentli, eğitimli, yakışıklı, sağlıklı bir erkek... Önlüğü takıyor... Mutfağa giriyor... "İçine sevgisini katarak" eşine sürpriz yemekler pişiriyor...
Görmeseniz de tahmin edebilirsiniz: Adamımız bütün bunları yaparken asla çevreyi kirletmiyor, mutfağı nasıl bulduysa öyle bırakıyor.
Tabii bu tipin bir de tersi var: Mutfağı darmadağın eden, kaş yapayım derken göz çıkaran, kadına yeni işler yükleyen adamlar.
Bunları düşünerek Perker'e dedim ki: Bu çizimde bir eksik var. Adamın aşçı olmadığı belli değil. Dolayısıyla bir iki küçük ayrıntı eklemek gerekiyor. Ayrıntılarla adamın asıl mesleğinin aşçılık olmadığı ortaya konmalı. Ne diyorsun?
Şöyle cevap verdi: "İlüstrasyonu haberle birlikte düşünmek gerekir. Yani bu bir karikatür değil. Yazıyla birlikte anlam kazanıyor. Ben ilüstrasyonu haberin tamamlayıcısı olarak çizdim. 'Erkek yemek pişirirse' ibaresi-başlığı olmasa sana hak verirdim."
Bu savunma beni tam anlamıyla tatmin etmedi. Niye? Çünkü benim dediğim ayrıntıları eklediği zaman çizime bir halel gelmiyor tersine espri daha da güçleniyor.
Bunları niye mi anlatıyorum? Çünkü bizde, sanılanın aksine eleştiri zayıf. Yergiyi eleştiri sanıyoruz. Halbuki eleştiri "iyi-kötü" ya da "güzel-çirkin" demek değildir. Öncelikle bir eserin; iç ve dış bağlantılarını, yapısını, mekanizmasını, yarattığı çağrışımları vs. vs. ortaya koymaktır. Frenklerin tabiriyle 'kritik' yapmaktır.
Bu çizim vesilesiyle aramızda geçen konuşmanın, mütevazı bir 'eleştiri' örneği olduğunu düşünüyorum.