Türk filmlerinin, özellikle de güldürmeyi amaçlayan yerli filmlerin art arda vizyona girdiği ve gayet iyi iş yaptığı bir dönemdeyiz. Ama ben size başka bir filmden söz edeceğim. Yerli değil yabancı, güldüren değil ağlatan bir film bu:
İspanyol yönetmen Alejandro Amenabar'ın yönettiği 'İçimdeki Deniz' bugün (cuma) vizyona giriyor.
Amenabar'ın daha önce 'Tez' adlı filmini izlemiştim. Hemen her şeyiyle tipik Hollywood filmlerinden farklıydı: Dünya çapında ünü olmayan oyuncular... Nispeten küçük bir bütçe... Esaslı bir öykü...
'İçimdeki Deniz' de aynı çizgide. Ortalama bir Türk sinema izleyicisinin tanımadığı oyuncular rol alıyor. Ancak hepsi mükemmele yakın bir performans gösteriyorlar.
Filmin bütçesi yine küçük çaplı. Ben diyeyim sekiz, siz deyin 10 mekanda geçen bir olayla karşı karşıyayız.
Ancak benim asıl değinmek istediğim nokta başka. "Filmin hikayesinden mi söz edeceksin" diyeceksiniz. Evet ama şöyle:
Boynundan aşağısı hiç tutmayan... Ellerini dahi hareket ettiremeyen... Yaşamak için başkalarına muhtaç olan... Bu yüzden de ötenazi talebinde bulunan... Yani "ölmek istiyorum" diyen Ramon Sampedro'nun hikayesi bu... Ne var ki gerçek hayatta olduğu gibi filmde de 'yargı' izin vermiyor.
"Dur bir dakika" diye itiraz ettiğinizi duyar gibiyim: "Neredeyse filmin sonunu dahi söyleyip, işin gazozunu kaçıracaksın. Sinema eleştirmenliğini, filmdeki hikayeyi anlatmak sananlara benzedin" diye mırıldanıyorsunuz.
Evet, işte değinmek istediğim tam da bu: Bence iyi filmin bir kıstası da hikayeyi aşabilmesidir. İnanın bana, 'İçimdeki Deniz'i burada sahne sahne yazsam fark etmez... Seyrettiğinizde yine göz yaşlarınızı tutamazsınız!
Filmin hikayesinde şaşırtıcı, beklenmedik, seyirciye 'vay canına, bu da nereden çıktı' dedirten hiçbir yan yok. Ancak öyle bir anlatımı, öyle bir üslubu, öyle bir dili var ki çarpılıyorsunuz!
İşte bu yüzden 'filmin baştan sona tüm hikayesini anlatsam bir şey değişmez, tadı kaçmaz' diyebiliyorum.
'İçimdeki Deniz' çok iyi bir film. Bana inanmıyorsanız, engellemeye çalışmama rağmen gözlerimin kenarından yanağıma doğru süzülüveren damlalara inanın. Onlar yalan söylemez.