Birgün gazetesinden arkadaşlar pazar ilavesi için 'Gelinim olur musun' türü 'reality show'larla ilgili olarak fikrimi alırken sordular: "Siz katılır mıydınız?"
Hayır! Bunun birçok sebebi var. Birkaçı şöyle:
* Bir eve aylarca niye kapanayım? Hem sıkıcı, hem de hapishane, akıl hastanesi, yaşlılar evi gibi mekanlarda yaşayan insanların, farklı davranış biçimleri geliştirdiğini biliyoruz. Bense değişmek istemiyorum.
* Orada insanlar farklı yönleriyle varolamıyor; ister istemez 'kadın', 'erkek', 'gelin adayı' gibi bir iki özelliğe indirgeniyor. Toplumdan, dünyadan, sanattan, spordan soyutlanıyor. Askerlik dahi hayattan bu kadar kopuk değil: TV var, gazete olabiliyor, çarşı iznine çıkılıyor.
*Şöyle sakin sakin kitap okumak, kendi sevdiği müziği dinlemek mümkün değil. Her an ve her yerde 'ortalamaya' ayak uydurmak gerekiyor.
*Yarışmayı kazanan kişiye verilen hediyelerin hiçbirine ihtiyacım yok.
* Birçok kişi yarışmalara sanki varolduğunu ispatlamak, deyim yerindeyse, toplumun geniş kesimleri tarafından "görülmek ve duyulmak" için katılıyor. Buna da ihtiyacım yok.
* Aslında basit cevap şöyle: Bana yakışmaz.
* Geldik en önemli noktaya: Onca ay eşimden niye uzak kalayım!
Yazdıktan sonra yukarıdaki maddelere şöyle bir göz gezdirdim de: 'Reality show'a katılmak cesaret işi!