Mehmet Barlas, "Yanlış bilgi ile saçma fikirlere sahip olunur" diyor. (Sabah, 6 Kasım) İlişkiyi böyle kurarsanız gayet yerinde bir saptama. Ancak sakın ola bunun tersinin geçerli olduğunu sanmayın.
Yani "Doğru bilgi ile makul fikirlere sahip olunur" diye düşünmeyin.
Örnek mi? İşte Barlas'ın da sözünü ettiği, ozon tabakasını delen gazları denetlemeye çalışan Kyoto Protokolü... Bu gazları en çok üreten ve kullanan ülke, yani ozon tabakasına en büyük zararı veren ABD, Kyoto Protokolü'nü imzalamıyor. (Rusya ise imzaladı.)
Bir başka örnek... Başkan Bush, "Ellerinde kitle imha silahı olmadığını bilseydim, yine de Irak'ı işgal ederdim" demedi mi?
"Lozan tartışılmaz" diyenler farklı mı? Antlaşmanın defalarca değişikliğe uğradığını bilmiyorlar mı? Hem de nasıl farkındalar! Ama işlerine böyle demek geliyor. Yani doğru bilgi, makul fikre yol açmıyor.
Neden? Çünkü siyasi ideolojiler, iktidar söylemleri böyle çalışır. Aynı doğru bilgilerden hareket etseler de neticede kendi durumlarını koruyan, sağlama alan fikirlere varırlar.
Hatta Fransız zihniyet tarihçisi Foucault'yu izleyerek şöyle diyebiliriz: Aslında bilgiyi üreten iktidardır. (Ve elbette iktidar çatışmaları.) Yani ideolojiler kendine uygun bilgileri ortaya çıkarırlar.
Doğru bilgilerin, makul fikirlere yol açacağını sanmak romantizmdir. Düpedüz kendini aldatmadır.
Hadi gelin o ünlü lafı da tersine çevirelim