İlahiyat profesörü Zekeriya Beyaz'ın o kanal senin bu kanal benim dolaşmasına bir diyeceğim yok. Hatta olmadık programlarda karşımıza çıkıvermesi eğlenme katsayımızı artırıyor.
Ancak... Bazen öyle tuhaf laflar ediyor ki... Alanında uzmanlaşmış bir kişiye hiç yakışmıyor. Mesela geçenlerde, "Sihirli diziler İslam'a aykırıdır" deyiverdi. 'Etme eyleme hocam' diyenlere karşı da ısrarla pozisyonunu savundu.
'Sihirli dizi' dediği eskilerden 'Tatlı Cadı', yenilerden 'Sihirli Annem' türü, bazı karakterlerin büyücülük yaptığı TV filmleri. Efendim çocuklar bundan etkilenirmiş. Gerçek sanırlarmış. Halbuki İslam dininde büyüye yer yokmuş.
İslam'ın büyüye karşı olduğu doğru da... Bu kafayla giderseniz başta Keloğlan olmak üzere, yerli-yabancı tüm masalları defterden silmeniz gerekir. Çünkü masallarda sihir teması önemli bir yer tutar.
Halbuki biliyoruz: Hepimiz bu masallarla büyüdük. Sihir konuları imgelem dünyamızı zenginleştirdi. Hayal gücümüzü geliştirdi.
Şu da açık: Akıl sağlığı yerinde olan bir kişi; 'gerçek' ile 'hayal'i, 'hakikat' ile 'kurgu'yu birbirine karıştırmaz. Birinin bittiği, diğerinin başladığı noktayı gayet iyi bilir.
Ne var ki koskoca profesör bu ikisini birbirinden ayırt edemiyor. Bir kimya deneyi ile bir illüzyon gösterisi arasında da fark gözetmemesinden endişe ederim.