Selamiçeşme Özgürlük Parkı gürültü cehennemine döndü. Her cumartesi ve pazar parktaki ses kirliliği ayyuka çıkıyor. Durum çekilmez halde!
Parkta çeşitli sosyal etkinliklerin düzenlenmesine kimse karşı değil. Futbol ve basketbol oynanıyor... İnsanlar sabah koşusuna çıkıyor... Kimi köpeğini gezdiriyor... Kimi havuz başında çay içiyor... Bunların hepsi güzel şeyler.
Dev hoparlörlerin, güçlü amfilerin kullanıldığı diğer etkinlikler ise başka bir kategoriye giriyor...
1) Parkın çevresindeki apartmanlarda oturan binlerce kişi... Sabah 11:00'de Tarkan'ın 'Dudu'sunu ya da Yalın'ın 'Zalim' adlı parçasını karaoke tarzı söylemeye çalışan, çatlak sesli veledi dinlemek zorunda mı Allah aşkına?
2) O bitiyor... "Kahrolsun Bush" diye bağıran bir 'özgün müzik sanatçısı' devreye giriyor. Yani sadece müziği değil, siyasi propagandayı da dinlemek zorunda kalıyorlar. (Benim bu mesajdan yana olmam başka... Ona 'maruz' kalmam başka...)
3) Aynı durum pazarları da sürüyor. Konsere gitmek kişinin tercihidir. Kimi türkü sever, kimi pop... Ama parkın çevresinde oturanlar istisnasız hepsini dinlemek zorunda kalıyor. Hem de salonları zangırtadan, sonuna dek açılmış hoparlörlerden... Bana inanmıyorsanız... Buyrun bir hafta sonu gelip, çayımı için. Olup biteni birlikte dinleyelim.
Öneri: Parkta yılbaşı, milli ve dini bayramlar, babalar günü gibi herkesi ilgilendiren zamanlarda konser olabilir. Hatta olsun!
Ama onun dışında... Hoparlörle etkinliklerin bir günle (tercihen cumartesi) sınırlanması gerekiyor.