Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Eşcinseller nereden çıkar?

Amerikan filmlerinin tipik komedi unsurlarından biridir... Sevgilileriyle barda eğlenen iki erkek arkadaş, tuvalete girer... Ve kötü talih: Birinin fermuarı takılır.
Diğeri arkadaşına yardım etmek için önünde diz çöker. Fermuarı takıldığı yerden kurtarmak için çabalarken...
Küt! Kapı açılır, içeriye bir adam girer. Önce şaşırır. Sonra yüzünde muzip bir ifadeyle, “Siz rahatınızı bozmayın, ben kızlarla ilgilenirim” deyip çıkar... Bizimkiler mosmor kesilir. Bu komedi unsuru İngilizce’deki bir deyime gönderme yapar: “Klozetten çıkmak.” (Coming out of the closet.)

Dün Can Dündar, “Eşcinseller dolaptan çıkıyor” başlıklı yazısında şöyle diyordu: “Bu tabir, eşcinseller arasında, cinsel tercihini, önce kendine, sonra çevresine itiraf edebilme, ‘açılma’ manasında kullanılıyor.”
Evet ‘closet’ kelimesi ‘dolap’ anlamına ‘da’ geliyor. Diğer anlamları: Küçük oda, kabin ve hela (tuvalet, yüznumara). Mesela ‘WC’, ‘water closet’in kısaltılmış hali.
O halde deyimi “Dolaptan çıkmak” çevirmek ne İngilizce’deki deyime uyuyor, de eşcinsellerin yüzyıllardır süren aşağılanmalarına ve gizlenme çabalarına tercüman oluyor.
‘Klozetten’ ya da ‘tuvaletten çıkmak’ denebilir. Daha da doğrusu bizzat Türk eşcinsellerin olayı anlatan uygun bir tabir önermesidir.
Not: Erbakan’ın “Avrupa Birliği’ne girersek homoseksüellik gelir” lafına nasıl da gülmüştük. Halbuki, cümlesindeki bir kelime hariç, dediği doğruydu.
Gelir’ değil, ‘ortaya çıkar’ demesi gerekiyordu. Eğer AB’ye girmek istiyorsak eşcinsellerin haklarını da tanımak gerekiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA