Erotizm, ilk bakışta tarih-üstü bir kavram gibi görülebilir, çünkü erotik yapıtlar bilinen tüm zaman ve uzamlarda varolmuştur. Lakin Batı'da pornografi, erotik kategorisinden sıyrılmaya 18. ve 19. yüzyıllarda başlar. 18. yüzyılda sözlükler, erotik sözcüğünü, 'aşkla ilgili olan' diye tanımlar.
Diderot'nun Encyclopedie'sine göre, erotik sözcüğü, aynı zamanda delirium (hezeyan) ve bedensel arzuların normalden fazla olması anlamlarını taşır. Pornografi sözcüğü ise henüz Encylopedie'de yer almaz. 19. yüzyıl başında sözlüklere girecektir; müstehcen olan anlamında. Pornografi, özellikle de halkın tüketimine sunulmuş müstehcen yayın olarak tanımlanır. Yine bu dönemde pornografik olarak sınıflandırılan nesneler için, gizli müzeler kurulur.
Fuhuşla ilgili pek çok yazı ortaya çıkar. Müstehcen malzemenin tüketiminde denetim sağlamak üzere bir sistem kurulur. Bu sistem, alt sınıf ve kadınları dışlayacak şekilde yapılanır. Örneğin bu müzelerde, kilitli odalar veya kataloglanmamış derlemeler yer alır. Okur yazar oranının artıp eğitimin yaygınlaşması sonucu, sağlıklı bir toplum talebiyle bu yayın ve müzelere sansür gelir. Sansür, müstehcen olanın açıkça ortaya dökülmesini ya da her şeyin herkese gösterilme olasılığının doğmasını engeller.
İlginç bir paradoks, kategori olarak pornografinin doğuşunun kültürün demokratikleşmesi tehlikesine karşı yanıt olarak ortaya çıkmasındadır. Üstelik bu kültür demokratikleşmesi, kadının kültür tüketimine katılmasıyla oluşmaktadır. Pornografi ve erotizm arasında kesin bir ayrım yapmak her çağda güçtür. İki kategorinin, politik olanla arasındaki ilişkiye bakmak esastır. Erotizm ve politika arasındaki ilişkinin merkezinde ise kadının toplumdaki yeri sorusu vardır. Dolayısıyla Şükran Moral'ın bir kadınla galeride sevişmesi, erotik mi, pornografik midirden çok, bu soruya bir yanıt olabilir mi, bunu düşünmeliyiz. Sonra, performanstaki kadın erotizmi, özel ve kamuya açık arasındaki sınırları belirsizleştirdiği için mi rahatsız etti? Yoksa bir kadınla sevişen Moral, özel olan bir şeyi, kamu alanına taşıyarak izleyiciye saldırıda mı bulundu; erotizm kuvvetli bir politik silah mıdır gibi sorular sormayı sürdürmeliyiz.