Fransa'da 1 Temmuz itibariyle yapılacak Türkiye Mevsimi etkinliklerinin açılışı iyice yaklaştı. Ancak medyadan izlediğime göre Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı tavrı çok net olan Fransa'daki 2009 Türkiye Mevsimi belirsiz etkinliklerine gerekli kuşkuyu gösterdi. Hatta yardımcılarından bu konuda bir araştırma yapmalarını istediği biliniyor. Erdoğan, açılışa katılma konusunda bile kararsız kalmış.
Erdoğan'ın bu hassasiyeti yersiz değil. Daha önce Paris'e gidip tiyatro provaları yapan, iki çok ünlü frankafon tiyatro oyuncumuzun katılacağı tiyatro projesi askıya alınmış görünüyor. Ne bir neden ne bir açıklama...
Tiyatrodan geçtim, iki yüz yıllık modernleşme hikâyemizin büyük çoğunluğu Paris'te geçiyor. Lakin bu hikâyenin büyük kahramanları Şeker Ahmet Paşa'lardan, Avni Lifij'lerden, Osman Hamdi Bey'lerden başlayarak ömürlerini oralarda geçirmiş sanatçılarla ilgili bu mevsimde tek bir büyük sergi yok. Türkiye'den çağdaş bir sanat sergisine ayrılmış Grand Palais vb. gibi bir mekân da yok. Etkinlik olarak birtakım oryantalist projeler görünüyor. Kimileri netleşmemiş.
Ne kadar ironik ki, Paris yerine Türkiye güncel sanatının adresi Lille oldu. Fakat bu etkinlikler, Sosyalist Parti üyesi Lille Belediye Başkanı Martine Aubry'yi fazla etkilememiş olacak ki, geçtiğimiz günlerde yapılan bir haftalık AB Parlamentosu seçimleri öncesinde, Aubry de Türkiye'nin üyeliğine karşı olduğunu açıkladı. Fransa'daki Türkiye Mevsimi'yle ilgili bu konudaki en net tavrı sanatçılarımızdan önce Başbakan Erdoğan ortaya koymuş görünüyor; ben de kendisini takdir ediyorum doğrusu! Yoksa Başbakanımız bu sefer de Sarkozy'ye 'un minute' mi diyecek? Göreceğiz.