Lig TV'de Türk hakemlerinin yönetimleriyle ilgili yorum yapan Markus Merk, vatandaşı Stark'a, yardımcısı Pickel'e ve kale arkasındaki ekstra yardımcısı Dingert'e Almanya'da herhalde sitem dolu iki çift laf edecektir. Çünkü bu üç Alman, daha maçın 40. saniyesinde Vidic'in topu önünden çalan Umut'un topuğuna basmasının "Penaltı" olduğunu gördü ama ya yürekleri yetmedi ya da Manchester United'ın gücünden korktukları için düdükleri tutukluk (!) yaptı.
Pozisyon İngiliz temsilcisi lehine olsaydı bu üç Alman da penaltıyı gözü kapalı verirlerdi. Vidic'in ceza alanına girmek üzereyken Hamit'e arkadan yaptığı darbede de, Stark frikik çalamadı; auta hükmetti. Alman'ın ahlakı öyle sükut etmişti ki; uzatmalarda Aydın'a kontrolsüz hareketten yapılan penaltıyı bu kez öteki yarı sahadaki ortaklarıyla gördü ama büyük pişkinlikle yine vermedi. Çok daha hafif bir temasta ManU'ya penaltıyı çalarken kılı b i l e oynamadı. Fenerbahçe'yi Devler Ligi'ne sokmayan da bir Alman hakemdi, Galatasaray'ı Old Trafford'da katleden de bir Alman oldu.
UEFA'nın Şampiyonlar Ligi Magazin programında Fatih Terim şöyle demişti: "Oyunun her bölümünde atağı düşünen, izleyenin ve oynayanın zevk aldığı bir futbol benim felsefemdir."
Galatasaray, bu felsefeyi maç boyu sahaya yansıttı. Rakibin üzerine korkmadan gitti, Kanatlardan bindirdi, göbekten yüklendi. Pozisyonlar buldu, şutu denedi, iki kez direğe takıldı. Bir dakika içinde iki gol pozisyonu buldu. İlkinde Burak, ikincisinde Emre şut denemelerinde topu kaleci De Gea'nın üzerine vurdu. Doğru düşünüp aklını kullanarak büyük futbolcu olunur. Emre, uzak köşeye plase yapabilirdi. Geçmişte Emre Belözoğlu soluyla böyle bir golü Mallorca'ya atmıştı.
Valencia'nın Hakan Balta'nın bölgesinden üst üste yaptığı ataklarda Galatasaray savunması başta penaltı bile kurtaran Muslera olmak üzere dikkatliydi. Danny'nin Carrick'in attığı golde yerini boşaltıp rakibe erken basması zamanlama hatasıydı.
Galatasaray çabuk hücuma çıktığı anlarda, Selçuk, Hamit, Amrabat pas-şut tercihlerinde hatalar yapınca gole gidebilecek pozisyonlar heba oldu. Rakibi ile kafa kafa oynayan, rakibi kadar pozisyona giren Terim'in öğrencileri kaybetse de saygı duyulacak bir futbol sergiledi.