Kazanan her zaman haklıdır. Dün de Trabzonspor, oyun olarak çok kötü gününde olmasına rağmen üç puan almayı başardı. Ama bir kez daha yinelemekte fayda var: Bu futbol ile nereye kadar? Boşa geçen koskoca bir ilk yarı. Tam bir kör döğüşü. Anlamsız fauller, yapılan pas hataları, bir de bunlara hakemin yanlış kararları eklendiğinde temposuz, sıkıcı, orta alanda gitgellerle geçen bir ilk yarı oldu. Konyaspor'un maçın henüz başında Zokora'nın geri pas yanlışıyla girdiği gol pozisyonu var. Trabzonspor'da ise Bosingwa'nın mükemmel iki pasıyla Henrique'nin değerlendiremediği pozisyonlardan başka elle tutulur herhangi bir atağı yok. Trabzonspor takım olarak hareket etmek gibi bir düşünce içerisinde değil. Takım bütünselliğinden çok uzak bir görüntü veriyorlar. Hatlar arası uyumsuzluk üst düzeyde. Saha içi yardımlaşma ise yok denilecek kadar az. Savunmadan çıkarken kaptırılan toplar var. Eğer rakip Konyaspor değil, önde becerikli oyunculara sahip bir takım olsa ilk yarıda Trabzonspor'un hali ne olurdu? Orta alanda Aykut ve Zokora, hücum girişimleri yetersiz oyuncular, dün savunma görevlerini de yerine getiremediler.
GOL ancak duran toptan
Hücum organizasyonunu sağlayan Adrian, ilk yarı ortada yoktu.
Her iki kenardan rakip savunmanın dengesini bozacak, kenar atakları gelmediği için gol pozisyonu üretmede yetersizlerdi. İkinci yarı Akçay uzun süre kadro dışı Janko'yu oyuna aldı. Sezon başından beri sadece 6 dakika forma giymişti. Fakat nedense fiziksel anlamda hazır olmayan bu oyuncu transfer politikalarının ne denli yanlış olduğunun en büyük göstergesiydi.
Maçın geneline baktığımızda gol ancak serbest vuruştan gelebilirdi. Ve Yumlu ile bu oldu. Ardından yine bu ismin ikinci golüyle rahatladılar.
6 maçta 4 galibiyete rağmen Trabzon'un işi kolay değil.
MAÇIN ADAMI: Mustafa Yumlu