Dün bu sezon ilk kez birlikte hareket eden, yardımlaşan, takım bilinci ve sorumluluk anlayışı üst düzeyde bir Trabzonspor izledik. Rakip eksik kalsa da farkı yaratan en büyük etken Trabzonspor'un yukarıda belirttiğim takım görüntüsüydü. Dördüncü dakikada Emerson'un attığı golden sonra Adrian topu boş durumdaki Olcan'la buluşturabilse Trabzonspor maçın başında iki farklı sonucu yakalayabilirdi. Trabzonspor, top rakibe geçtiğinde yardımlaşmalı alan daraltarak rakibe futbol oynama olanağı vermedi. Topu kaptığında ise Colman ve Adrian'la çabuk öne çıkmayı düşündü. 17. dakikada Gençlerbirliği'nden Petkovic'in atılmasından sonra Trabzonspor üstünlüğü tamamen eline aldı, tempoyu istediği gibi ayarladı.
Serkan ve Emerson'u bu sezon ilk kez sıkça kanat bindirmeleriyle gol pozisyonu üretmeye çalışırken gördük. Emerson ve Serkan çizgiye indiklerinde arkadaşlarıyla topları buluşturabilseler ilk yarıda çok farklı bir skor üstünlüğü sağlayabilirlerdi.
İkinci golde Adrian-Halil işbirliği gerçekten mükemmeldi. Trabzonspor, ikinci yarıya Colman'ın yerine Alanzinho ile başladı. Gençlerbirliği yine oyunu kendi alanında kabul etti. Dakikalar ilerledikçe Olcan'ın attığı frikik golünden sonra Gençlerbirliği'nin oyun disiplini ve direnci tamamen kayboldu.
Trabzonspor, Gençlerbirliği'nin sahasında ayağa pası çok iyi yapan, oyunu kontrol altında tutan, gol pozisyonları üreten takımdı. Fakat bazı pozisyonlar var ki Trabzonsporlu futbolcuların skora bakmaksızın daha dikkatli olmaları gerekiyor. Sonuçta Eskişehir yenilgisinden sonra, alınan üç puandan çok oynanan futbolun Trabzonspor için yarınlar adına ümit verdiği düşüncesindeyim. Her maçta dünkü takım disiplininin ve mücadele gücünün sahaya yansıması gerektiğini hatırlatarak elbette...