14 Şubat 1999 sevgililer günüydü. Sabah Gazetesi'ne transfer olalı 2 gün olmuştu.
Süleyman Seba Başkanımız'a bilgi vermiştim. "Hayırlı olsun, çok sevindim.
Beşiktaş'taki gazetecilik performansınla bunu hak ettin" dedikten sonra beni Rahmetli Cenk Koray, Nükhet Kalkavan'la birlikte çıktığı 4 günlük Güney Marmara Turu'na davet etmişti. Kabataş'tan vapura bindiğimizde tek davet edilen gazetecinin ben olduğumu görünce görülen şaşkınlığımı Cenk Abi ve Nükhet hanım, "Süleyman Ağabey senin burada olmanı özellikle istedi" sözleriyle gidermişti.
Başkanımın dikkatini Beşiktaş muhabirliğine başladığım 1993 yılında çektiğimi öğrenmiştim. Dönemin Asbaşkan Ferhat Özgen Ağabey'inde olduğu bir ortamda "Sen Beşiktaşlısın, 3 fotoğraf getir kongre üyesi yapalım" teklifini yapmıştı. 2. kez sorana kadar "Hayır" cevabını söyleyecek cesareti bulamamıştım. Başkanım, "Gazetecilik okuyorum. Meslek ilkeleri üye olmamıza engel, aktif muhabirliği bırakana kadar olmayı düşünmüyorum!" demiştim.
Ben kırmaktan korkarken, bu sözlerimin çok hoşuna gittiğini sonraları samimiyeti ilerlettikçe öğrendim. Sabah'ta yeni görevime başlarken kendi lisanıyla beni desteklemek istemişti. Sır saklamayı çok önceleri Metin Keçeli Ağabey'in organize ettiği dost toplantılarında öğrenmiştim. Toshack'ın Real Madrid'e imzaya gittiğini o yolculukta masada öğrenmiştim. Perde arkasındaki sırlarla birlikte... Gönen Başkanı Dursun Akın Ağabey, Karacabey'den Remzi'de katılmıştı kafileye... Karacabey Harası'nda Süleyman Ağabey'i ata bindirirken sağ olsunlar hepsi omuz vermişti. Tatlı tatlı azarlıyordu, "73 yaşında beni ata bindirip öldürmek için mi getirdiniz? Benden böylemi kurtulacaksınız? Kayserili yine yapacağını yaptın!"..Heybetiyle ata binen Başkan dakikalarca atın üzerinden inmemişti.
14 Şubat Sevgililer Günü'ydü.. Süleyman Ağabey'le duygusal bağımın boyut değiştirdiği gün oldu. Sonraki süreçte Süleyman Ağabey'e bakışım hep subjektif oldu.
Süleyman Seba nezaket ve zerafet sahibiydi. Ancak bir o kadarda çelik bir yüreği, kolay kolay affetmeyen bir kişiliği de vardı. Dost meclislerinde ananda var, Ramazan'da birlikte iftar açanda...
Süleyman Seba Ağabeyimiz güzel yaşadı, muhteşem bir hayatı geride bıraktı ve 88 yaşında güzel öldü. Mekan-ı Cennet olsun.
Onun duruşunu yaşatmak ve gelecek nesillere taşımak da bizim boynumuzun borcu...