Beşiktaş'ta Samet Aybaba dönemi sona erdi. Spor camiası haklı olarak "Aybaba başarısız mı? Başarılıysa niye gönderildi?" sorusuna cevap arıyor. Eğer "FEDA sezonunda Beşiktaş'ı 3. yapan Aybaba başarılı mı?" diye meseleye bakarsanız ben dahil birçok kişi, "Başarılı" diyecektir. Ancak yönetimin bu meseleye farklı argümanlarla baktığını görüyorum. Bu bakış açısı da tartışılabilir. Ancak karar vericilerin şu soruları 5 aydır kendilerine sorduğunu düşünüyorum:
1- Derbilerde, Aybaba'nın performansı, tercihleri nasıl?
2- Kriz yönetimi ve krizleri zafere dönüştürme oranı nedir?
3- Takımın sürekli başını ağrıtan adale sakatlığı meselesinde orantısız kondisyon yüklemesi ve kurduğu ekibin bir kusuru var mı?
4- Futbolcularla iletişimi kurduğu bağ ve güvenirlilik durumu nedir?
5- Yeni umutlar ve hedefler noktasında kurulacak takım Aybaba'ya teslim edilebilir mi?
Orman ve yönetiminin iki aydır bu sorularla olaya baktığını ve Aybaba'ya Beşiktaş'ın geleceğini teslim etme noktasında gelgitler yaşadığını biliyoruz.
Sıraladığımız soruların birkaçı tartışılabilir. Ancak kondisyon seviyesi Türkiye'nin en iyi takımlarından biri olan siyah-beyazlı takımın adale sakatlıklarının bu kadar fazla olmasında "Tecrübesiz kondisyon ekibinin" orantısız yüklemelerin, idman sonrası açma germeleri yetersiz yaptırmasının payı büyük.
Ama Aybaba ile Beşiktaş'ın yollarını ayıran en önemli mesele Orman'a gelen iki rapor. Bu ayrıntılı raporun içinde ilk yarıda çok iyi olan teknik adam-futbolcu ilişkilerinin yerini 2. yarıdan itibaren güvensizliğe ve karşılıklı suçlamalara bırakması. Meselenin özü de bu! Orman yönetimi, Aybaba'nın başarısını tartışmak yerine "AYBABA İLE GELECEK RİSKİNİ" tartıştı. Sonuç FEDA sonu VEDA oldu.. Samet Aybaba'yı sezon başında birçok eleştiriye ve hatta kapalı tepkisine rağmen göreve getiren Fikret Orman'ın meseleye önyargılı bakacağına ihtimal vermiyorum.