Bir tarafta Jones, Veli, Atiba; diğer tarafta Uğur, Serkan ve Enoh... Bunlar özellikle savunma orta saha oyuncuları. Bek oyuncularından ise bir tek Motta çıkıyor. Durum böyle olunca dün gece 60 dakika gol pozisyonu olmayan bir maç izledik. 60'tan sonra ise 80. dakikaya kadar Beşiktaş maçı neredeyse tek kaleye çevirdi. Bir-iki tane de pozisyon yakaladı ama ağları bulamadı. Ancak Antalyaspor yaklaşık 5 dakika pas yapınca Beşiktaş'ın 20 dakikalık tek kale oyununu durdurmayı başardı.
Son yıllarda izlediğim en az pozisyon üretilen maç oldu. Aslında maça bakınca iki takım oyuncuları da koştular mı? Evet koştular.. Pres var mı? Var.. Yakın oynadılar mı? Evet oynadılar.. Ama galibiyet için gerekli olan o gol pozisyonu için gerekliği üretkenliği bu kadro yapıları sağlayamadı. Bir kere faul çok oldu ve oyun çok durdu. Bu da oyunun hızını sürekli düşürdü.
Karşılaşmanın bu kadar vasat geçmesinin en büyük sebebi sahada yaratıcı oyuncuların az olmasıydı. Beşiktaş'ta, uzun zamandır forma giymeyen Filip Holosko, 75 dakika çok etkisiz kaldı. Olcay yine kötü günündeydi. Antalyaspor'da ise önde bir tek Diarra, sonuca ulaşmasa da etkili koşular yaptı.
Sonuç olarak iki takım da kendisi için önemli olan bu karşılaşmadan üç puan çıkarmak istiyordu ancak birer puanla yetindi.
Baktığımızda da maçın hakkı beraberlikti.
Özellikle Beşiktaş için çok önemli iki puan kaybı oldu. Hem sakat hem de cezalı duruma düşenleri hesaba katarsak gelecek hafta oynanacak olan Eskişehirspor maçı da bu anlamda zora girdi.
Golsüz biten maçta en çok Beşiktaş'ın defans oyuncusu Motta'yı beğendim. Sürekli ileriye çıkarak takımının hücumuna katkıda bulunmaya çalışması alkışlandı.
Filip Holosko etkisiz kaldı. Olcay çok kötü bir günündeydi. Motta'yı beğendim.