Maçtan önce, "Oh' dedim, "Bugün şöyle bol pozisyonlu, heyecanlı, topun bir o kalede bir bu kalede olduğu bir maç izleyeceğim" Beşiktaş'ta, Sivasspor da ligin başından beri topu hiç eveleyip gevelemeyen, sürekli öne doğru oynamaya çalışan, ofansif oyuncularıyla etkili olan ve her maçında bol bol pozisyon yaşanan takımlardı. İlk yarı bitti ve iki takım da bizi çok şaşırttı. Rahatlıkla devrede neredeyse sıfır pozisyon vardı diyebiliriz. Adeta bir kör dövüşü! İlk 25 dakika Sivok, karşısında oynayan Eneramo'ya çok üstünlük sağladı. Bundan dolayı ilk yarının son 20 dakikasında Eneramo, Ersan'ın tarafına geçti. Bu ikili sürekli birbirleriyle mücadele ettiler.
İkinci yarıda nihayet o maçtan önce beklediğimiz oyun ortaya çıktı. Üç tane Sivasspor'un pozisyonu, iki tane de Niang'la Beşiktaş'ın pozisyonu vardı. Derken bir kırmızı; bir dalgınlık ve Olcay'ın hakikatten çok güzel asisti ve Hilbert'in sürpriz koşusuyla gelen gol, Beşiktaş'ı havaya soktu, Sivas'ın da gardını düşürdü.
FERNANDES 30'DAN SONRA KAYIP
İbrahim Toraman-Veli ikilisinin önünde Fernandes maça iyi başladı ama 30'dan sonra yoruldu ve beklentilerin çok altında kalıp oyunda kayboldu.
Gelelim McGregor'a... Beşiktaş'ın çok eleştirilen kalecisinden de bahsetmek gerek. Dün takımı adına 3 puanı cebine koydu ve Beşiktaş'ı İstanbul'a kayıpsız getirdi. Hakikatten de çok kritik ve sert şutlara çok önemli reaksiyonlar göstererek maçın adamı oldu. Hakem Çağatay Şahan, Uğur Kavuk'a gösterdiği kırmızı kartta yüzde yüz haklı. Veli'nin Grosicki'ye yaptığı hareketse net penaltıydı. Bunun dışında mümkün olduğu kadar topun oyunda kalmasını isteyen bir görüntüsü vardı hakemin.
Niang'a da değinmek gerek... Tecrübeli futbolcu şu an hiç hazır durumda değil. Koordinasyonunu kaybetmiş. Topla alış verişi iyi değil.