Fenerbahçe, Egemen dışında - kaldı ki Bekir de iyi oynuyordu iki maçtır - Aykut Kocaman'ın kafasındaki kadro ile çıktı maça. Orduspor tek mağlubiyeti olan iyi bir takımdı. Hasan Kabze ve Stancu'yu beraber oynatıp açık oynamayı düşünmüşler. Ama Fenerbahçe bu maçı; rakibi oynatmayan, pozisyon vermeyen, oyunun her bölümünde topa sahip olan, daha da önemlisi geçmiş maçlardan farklı olarak oyunun sonlarına doğru temposunu daha da arttıran bir Fenerbahçe olarak kazandı.
İlk yarıda Sow'un şahane golüyle başlayan ve oyunun sonuna kadar, hiçbir dakikasını rakibe vermeyen bir Fenerbahçe vardı sahada. Sezona ligde 5 maç ceza ile girdiklerinden taraftarının büyük desteğinden mahrum gelmişlerdi bu maça kadar... Ayrıca omurgasından 5 eksik oyuncusundan da çok çekmişti.
Oyun olarak da gönül aldılar
Şimdi Fenerbahçe AEL Limassol maçından sonra artık oyun olarak da taraftarının gönlüne girdi. Orduspor'u oynama isteğinden dolayı kutlarım ama karşısında çok canlı, duran toplar da dahil çok organize bir Fenerbahçe vardı karşılarında... Oyunun her dakikasında taraftarının müthiş desteğini arkasına alan bir takım... Sadece takım halinde değil bireysel olarak da tüm oyuncular iyi oynadı.
Skor avantajına rağmen oyunun devamında coşkusunu, presini devam ettirmesi Fenerbahçe'nin en büyük artısıydı.
Hafta içinde başkan Aziz Yıldırım'ın bir mesajı olmuştu taraftara; takıma ve Aykut Kocaman'a sahip çıkmalarına yönelik... Dün gece maç, oyun ve tribünler gösterdi ki, Fenerbahçe teknik ekibi, oyuncuları ve taraftarı bu mesajı gayet iyi değerlendirmiş. Hakem Halis Özkahya da dün çok iyi bir maç yönetti.